yıl sonlarında piyesler olurdu

kıl çullarla gererler sağı-solu

temsillerdeki ismiyle anılırdı bir çoğu

kimi patron, kimi hakim, kimi sucu,

 

çok öncelerden bir kış gecesi

köye köçek gelmişti,

küçüklerden 10, büyüklerden

25'er kuruş topladı

uzun saçlı bir adam, çengi kılığında oynadı,

 

“Zati Sungur”un talebesiyim diyordu

benden başka herkes

Zati Sungur'u biliyordu

ne yaptığını anlamadığım

alkış istemesine de katlanamadığım

sözde numaralar yaptı

bir çaldı,

iki döndü,

üç de numara

marifet o ya

paraları kaptı

yada biz kaptırdık

“-tam pellenço[1] dizginigırık[2]

 

"-Zati Sungur, Senget'de portakal yaygıcısına

"-portakal kaça" demiş,

"-adam da yirmi'ye" demiş,

"-sen yirmisini

yirmi guruşa veriyon mu bana"

 

adam tabi ne bilsin cambazı,

nerden tanısın Zati Sunguru

ne bilsin hookabazı

tabi adam "get len hurdan" demiş

                        "-heş olu mu"

o da "hadi bana eyvellah" demiş

portakallar da arkasından

lapır lapır sökün etmiş[3]"

 

 

 

 

 

 

 

 

“yımırtayı gaybediyomuş,

başgasının cebinden  bulup çıkarıyomuş,

havada zopayı oynadıyomuş

iki barnağıyna masayı galdırıyomuş

suyu gasteye döküp gaybediyomuş

gasteyi yakıp gül ediyomuş,

balondan göverçin

foterden davşan çıkarıyomuş,

hin oğlu hin”

 

“adamı yatırıp, ikiye bölüp ayak yanı bi yana

gövdesini öte yana götürüyomuş”

“-kendini sandığa kilitletdirip

            sandığın her tarafından zencire vurdurup

                        suyun içine daldırttırıyomuş

bi bakmışsın bam başka bi keyiminen

bambaşka bi yerden

milletin anacına dikiliviriyomuş

garılar çığrış bağrış”

 

“-epaplar yahu deminden beri bakıyon

bi Alla(hı)n gulu çıkarda

olu(r) mu len heç öyle şey

ne yazıyoru kitapta

Canab-ı Allah deyoru ku

hiş bişiy vardan yok,

yokdan var olmaz”

biri kalkıpta  der mi deye

emme dutdurmuşsunuz bi

            .iktiri bokdan bi dava

yok höyle ediyomuş da

yok böyle ediyomuş

vardır bi el çabıklığı

adamın işi,

marifeti o,

adı üsdünde cambaz

amma ikisi aynı ipte oynamaz”

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

“-amca valla epabın biri gözleriynen görmüş

yemin-billah ediyo ben onun yalancısıyın”

“-senin yerine ben olsam sorardım

seyretmeye girerkene para almış mı deye”

“-haralda yani, adamın geçimi[4] ondan

onun işi, mesneği de o”

 

“-ee madem o döyüs

neyye para gazancan deye fellik-fellik dolaşıyo

bu garda-gışda

senin-benim cebimdeki paraya tenezzül ediyo

çoluk-çocu(ğumu)n nafakasına göz dikiyo

bis-sürü para halketsin

hemi para bascan deye

dövlet de mesarif etmesin

gedin ordan yau”

 

"-len adamı ayakta uyuduyomuş,

belinden ayırmış bi garıyı

bi tarafta elleri oynayomuş

öte tarafta ayakları”

 

“-vardır bi dubarası[5]



[1] pellenço: palyaço

[2] dinikırık/dizginikırık: dalavereci, düzenbaz,

[3] sökün etmek: yürümek, kalkarak harekete geçmek

[4] geçim: gelir, meslek geliri, iş, işkazancı, nafaka temini tutumluluk, ekonomi, uygunluk

[5] dubara: numara, oyun, dalavere, hile

( Köyde 28- Dubara başlıklı yazı İ.ÇELİKLİ tarafından 9.09.2011 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.
 

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu