Günlükler -3-

Ekim 2008

1 Ekim /
İnsan hayatında ilk defa yaşadığı ve bir daha kolay kolay yaşayamayacağını düşündüğü bir duygudan vazgeçer mi? Vazgeçmesi ahmaklık olmaz mı?

*

Eski bir proje: Çizilemeyen Portreler

Bir ara aklıma düşen, üzerinde çalışıp çok fazla yol kat edemediğim ama yine de uzunca bir süre zihnimi kurcaladığı için çok önem verdiğim projelerim oldu. Bu projeler arada bir tekrar aklıma gelir. Üzerinde yeniden çalışmak isterim ama bir şey beni engeller. Onların birer proje olarak kalması gerektiğini düşünürüm. İşte o nedenle bir noktaya kadar gelişip, gelişimini tam olarak hiçbir zaman tamamlayamayacaklarını düşündüğüm için her proje bir “penguen kolu/kanadı” gibi gelir bana.
Bu başlık altında o projeleri de yayınlamak iyi bir fikir.

*

Uğrunda ölmeye değmeyen bir hayat yaşanmaya da değmez.” (Malraux)

2 Ekim /
Hiç farkına varmadığımız tesadüflerle dolu hayat. Biz göremiyoruz, fakat ilginç bir şekilde hayatımız belli etkileşimler üzerinden şekilleniyor.
Bir film olsa hayatımız, bu filmi izleyenler yaşanan tesadüfler yüzünden filmin ne kadar ilgi çekici olduğunu fark edip, büyük bir merakla izlemeye devam ederlerdi filmi.
Bu tesadüfleri bir de biz görebilsek!

*

Bir kitap kurdu için sunulacak en güzel cennet, insanlık tarihi boyunca yazılan bütün kitapların yer aldığı dev bir kütüphanedir herhalde.

3 Ekim /
Her sabah uyandığında ilk iş olarak rüyalarını yazmak…

4 Ekim /
Yaşadığı dünyadaki olaylara tepkisiz kalan, sorunlar karşısında yeni fikirler üretemeyen, hayata karşı ideolojik bir duruşu olmayan bir kişi aydın (entelektüel) olabilir mi?

*

Ben birini sevsem, o kişinin her şeyini merak ederim. Hayatındaki her şeyi… Doğduğu günden bugüne bütün yaşadıklarını… Evini, ailesini, arkadaşlarını, düşündüklerini, okuduğu kitaplardan dinlediği müziklere, her sabah uyandığı anda hissettiklerinden günün sonunda uyumak için başını yastığa koyduğu anda düşündüklerine kadar her şeyi…
Ama hiç kimse beni merak etmiyor. Neler yaşadığımı, neler hissettiğimi, neleri niçin yazıya döktüğümü, şiirlerimi yazarken neler düşündüğümü…
hiçbir şeyi…
hiç kimse…
merak etmiyor…

5 Ekim /
Artık yaşadıklarıma başkalarını ortak etmemeliyim. Bütün sıkıntılarımı iç dünyamda çözüp, yüzüme palyaço neşesi eklemeliyim!

7 Ekim /
Keşke geriye dönüp hayatımızdaki en özel olan ilkleri geri alabilsek zamandan.

10 Ekim /
Bu yılki Nobel Edebiyat Ödülü’nü Fransız yazar Jean-Marie Gustave le Clezio kazanmış. “Yenilikçi şiirsel macerayla ve duygusal coşkunlukla dolu, şu anki medeniyetin sahip olduğunun ötesinde bir insan sevgisini ele alan” eserler çıkardığı için ödüle layık bulunduğu açıklanmış.

Acaba Fransa’da da yazarlar, şairler ve sanatçılar tarafından “Clezio’ya Nobel ödül olarak değil, siyasi bir ücret olarak verildi!” denilerek imza kampanyası başlatılacak mı?

12 Ekim /
Güne Fazıl Say’ın “Nâzım Hikmet Oratoryosunu” dinleyerek başlamak. Genco Erkal ve Zuhal Olcay’ın sesinden Nâzım’ı hissetmek…

Le Figaro, Fazıl Say için yazmış: “O sadece dâhi bir piyanist değil, şüphesiz ki 21. yüzyılın en büyük sanatçılarından biri olacaktır.”

*

Göl

Bir damla bana baksan
Genç olurum

Bir damla yürüsen
Bütün yollar ulaşır bana

Bir damla gece olsan
Hemen uyanırım

Bir damla için sıkılsa
Orda karanlık olurum

Bir damla beni sevsen
Ölürüm

Fazıl Hüsnü Dağlarca

17 Ekim /
Unutulmuş aşkların külleri savruluyor günlerime. Hatıralar birbirine giriyor. İçimde büyük bir sıkıntı oluşturup öyle uzaklaşıyor benden. Bir fotoğraf karesi, hiç tanımadığım bir insanın gözündeki ifade, şarkılar, şiirler ve tabii ki şu anda yaşadığım karşılıksız aşkın büyüklüğü…
Her yaşadığım aşktan geriye bir sürü acı kalmış. Ya da her aşk acıtmış aslında zayıf yüreğimi.
Şimdi yinelenme zamanı…
İçimdeki sıkıntı bunun göstergesi.

*

Daha İlhan Berk’in ölümünün verdiği şoku atlatamamışken, şimdi de Fazıl Hüsnü’yü kaybettik. Geçen gün “Şiir Teknesi 2007”yi okurken, yıllığın ilk şiiri olan Göl’ü defalarca okuyup, uzunca bir süre de şiirin etkisinden kurtulamamıştım. Fazıl Hüsnü Dağlarca’nın ölümü bu şiirin son dizesindeki kelimeyle daha da derinden yüreğimi yaktı:
…ölürüm

19 Ekim /
Şiirle ilgilenen insanların, özellikle de şiir yazmaya çalışan insanların, çok iyi edebiyat ve şiir bilgisinin yanında, felsefeden müziğe, resimden mitolojiye, sosyolojiden sinemaya, psikolojiden tarihe kadar çok geniş bir ilgi alanına sahip olması gerekir.

*

Zuhal Olcay’ın sesinden “Ayrılık Sevdaya Dahil”

30 Ekim /
Uzun zamandır “Aşk ve Dostluk Üzerine Marazi Bir Deneme” başlıklı bir deneme üzerinde çalışmaktayım. Aslında yazı serüvenimin ilk yazı üçlemesini aşk ve dostluk birlikteliği üzerine yapmak için çabalıyorum: deneme, şiir ve hayat notu üçlemesi…

Hayat notlarımın 12.sini aşk ve dostluk birlikteliğine ayırdım, daha önce yazdığım birkaç şiirsel karalamadan bir şiir çıkarıp, Enis Batur’un “Karpuz Çekirdeği: Aşk Üzerine Marazi Bir Deneme” başlıklı denemesine göndermeler de içeren bir denemeyle üçlemeyi tamamlamak…

Tuna BAŞAR

/ekimikibinsekiz
izmir-afyonkarahisar /

Ayın Kitapları

- Ahmet Altan “Ve Kırar Göğsüne Bastırırken” Deneme Can Yay. 2003 164 syf
- Veysel Çolak “Birkaç Kuş Birkaç Anı” Şiir Hayal Yay. Ocak 2008 82 syf
- Hermenn Hesse “Doğuya Yolculuk” Roman Afa Yay. Şubat 1997 94 syf
- Enis Batur “Bu Kalem Bukalemun” Deneme YKY Haziran 2001 195 syf
- Cemal Süreya “Sevda Sözleri” Şiir YKY Şubat 2002 330 syf
- Enis Batur “Başkalaşımlar I-X” Deneme YKY Temmuz 2000 442 syf
- Enis Batur “Başkalaşımlar XI-XX” Deneme YKY Temmuz 2000 412 syf
- Aydın Şimşek-Ersan Erçelik “Şiir Teknesi 2007” Antoloji Kanguru Yay. Ocak 2008 176 syf
- Italo Calvino “Palomar” Roman Can Yay. 1991 123 syf
- Ahmet Telli “Saklı Kalan” Şiir Everest Yay. Aralık 2004 86 syf
- Vüs’at O. Bener “Bay Muannit Sahtegi’nin Notları” Roman Remzi Yay. Haziran 1991 98 syf
- Jorge Luis Borges “Sonsuz Gül” Şiir İletişim Yay. 2004 56 syf
- Milan Kundera “Kimlik” Roman Can Yay. Ocak 1999 168 syf
- Michel Foucault “Kelimeler ve Şeyler” Sosyoloji İmge Yay. Ocak 1994 500 syf
( Günlükler -3- başlıklı yazı Tuna BAŞAR tarafından 15.02.2012 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.