*-Her şans, fark etmediğimiz bir çalışmamızın ürünüdür.
*-En zor keşif, kendimizle ilgili olandır.
*-Ertelediklerin, daima başaramadıkların hanesine yazılacaktır.
*-Olumsuzluklar karşısında “kader” deyip geçiyor musun, bununla da yetinmeyip bazen kaderin başına “kötü” sıfatını da ekliyor musun? Sen aptalsan, sen tembelsen, sen zayıfsan, sen yeteneksizsen bunda kaderin suçu ne?
*-Ertelemeyi, ertelemeyi hiç denedin mi?
*-Her yenilgiden sonra, zafere duyulan özlem biraz daha artar.
*-Düştüğünde, canın acımayacak kadar yüksek yerlere yüksel!
*-İhtiyaçlarını azaltırsan, esaretine de son vermiş olursun.
*-İşin büyüğü küçüğü olmaz; işin hakkı ile yapılanı ve yapılmayanı vardır.
*-Düşen değil, kalkmayı beceremeyen kaybeder.
*-Kabahatleri başkasının üzerine atmakta usta olanlar, hak etmedikleri başarıları benimsemede de aynı ustalığı gösterirler.
*-Kaçmak istediğimiz şeyler, aslında hep bizimle beraberdir. O yüzden gösterdiğimiz kaçma çabaları başarısızlıkla sonuçlanır.
*-Düşene öğüt vermeden önce, onu kaldırmayı denesene.
*-Duvarlar ne kadar yüksek olursa, onları aşmak isteyenler de o kadar çoğalır.
*-Doğru yolda olduğundan eminsen: Seni sevmeyenler olabilir. Aldırma. Sana kızanlar olabilir. Aldırma. Yoluna taş koyanlar olabilir. Aldırma.
*-Denizdeki fırtına, gücü yeteceğine inanmasaydı kocaman gemilere saldırır mıydı?
*-Herkesin üzerinde anlaştığı bir görüşten kuşku duy; çünkü yanlış olma ihtimali çok yüksektir.
*-Hiç bir şeye başlamak için geç kalmış değilsin. Dilediğin şeyi yapmak için şimdi hemen başlayabilirsin.
*-Kaybedilen her kumar, kaybedilecek olan bir başka kumarın tetikleyicisidir.
*-Deniz dibinden inci çıkarmak isteyen, vurgun yemeyi göze almalıdır.
*-Çocuklarımızdan öğrendiklerimiz, anamızdan babamızdan öğrendiklerimizden daha çoktur.
*-Hile ile kazanılan her şey, aslında büyük bir kayıptır. O yüzden “galibim!” diye sevinme, mağlupsun.
*-İçimdeki savaşın ne galibi belli, ne de mağlûbu.
*-Çocuklarınıza ağaca çıkmayı öğretmeden önce, ağaçtan nasıl inebileceğini öğretin. İnişler çıkışlardan daha çok hüner ister.
*-Bu gün yapılanın, yarın beğenilmemesi ilerlemenin en önemli nedenidir.
*-Bizim kendimize koyduklarımızın yanında, başkalarının bize koydukları engeller hiç kalır.
*-Bir zorluğun üstesinden gelmek, bir başka zorluğun daha üstesinden gelme ihtimalini oldukça güçlendirmektedir.
*-Şansızlığına atacağın her iftira ve suçlama, seni başarısızlığa biraz daha yaklaştıracaktır.
*-Bir konuda karar verdiysen, sonuca ulaşman da yakın demektir.
*-Bir fırsatı kaçırdıysan, üzülme; bil ki bir başkası önüne çıkmak üzeredir.
*-Çalışmadan bilgi sahibi olacaklarını sananların, kendilerini hayalen zengin olarak düşünenlerden farkı yoktur.
*-Neyi hak ediyorsan, onu bulacaksın. “Ben bunu hak etmemiştim” diye sızlanmayı bırak! Daha iyisini hak etmek için bir şeyler yap!
*-Nice büyük insanlar(!) gördüm küçücüktüler, nice bilgili insanlar(!) gördüm kara cahildiler.
*-Okyanusun ortasında gemilerini yakana, nehrin öte yakasına geçip köprüleri uçurana kaptan da, kahraman da denmez.
*-Silinen olmak istemiyorsan, silmeyi bileceksin.
*-Söndüremeyeceğin ateşi yakma!
*-Sürüsünü kaybetmek isteyen çoban, koyunlarını burnu koku alma yeteneğini kaybetmiş tazıya emanet etsin.
*-Olaylar seni değil; sen olayları yönetmelisin.
*-Zorlukla karşılaşınca; aptallar kaçar, zayıflar bocalar, akıllılar ise üstesinden gelmenin yollarını arar.
*-Oyundaki mızıkçı, en kötü oyuncudur.
*-Vardığın hedef, son nokta değildir. O nedenle sadece kısa bir mola verip devam et. Çünkü yol ve yolculuk asla sona ermeyecektir!
*-Kolay çaktığın çivi, o kadar da kolay çıkar.
*-Çalışmadan bilgi sahibi olmak isteyenin, bir kumarbazdan farkı ne?
*-Sahip olduğumuz her yeni şey, yeni bir problem demektir. Mesela bir evi olanla beş evi olanın, bir çocuğu olanla üç çocuğu olanın problemleri aynı mı? Problemlerimizi azaltmanın yolu sahip olduklarımızı azaltmaktan geçiyor. Öyleyse formülümüz: İhtiyacımızdan fazlasına hayır!
*-Çalışmanın hedefi başarı; başarının hedefi de mükemmelliktir.
*-Cesaret başarı için gereklidir, ama tek başına yeterli değildir. Cesarete akıl ve alın terini de eklemek gerekir.
*-Büyük adamlar; hiç hata yapmayan insanlar değildir; hatalarından ders çıkarıp başarıya ulaşanlardır.
*-Bugünkü özür, yarınki hatanın avans çekidir.
*-Uçurumlardan korkanların yükseklerde işi ne?
*-Seçtiğin hedefin çok yükseklerde olması gözünü korkutmasın. Hedefe giden yol var mı, yok mu, ona bakmalısın.
*-Problemler çözülmek için vardır. Zaten çözüldükten sonra da, problem olmaktan çıkarlar.
*-Bugünü boşuna harcarken, yarını da kaybettiğini fark etmiyor musun? Bugün de dünün yarını değil miydi?
*-Bulunan her şey yeni bir arayışın ilk başlangıcıdır. Aradın, aradın bir şeyler buldun. ”Tamam işte aradığım bu!” dediğin anda, başka bir konunun başlangıcında olduğunu gördün. Hadi bakalım şimdi de yeniden arayış, arayış… Belki de sonsuza kadar arayış…
*-Birlikte hareket eden güç ve zekânın yenemeyeceği zorluk yoktur.
*-Bir düşünür diyor ki “Öldükten sonra unutulmak istemiyorsanız ya okumaya değer şeyler yazın ya da yazılmaya değer şeyler yapın.” Ya unutulmak istiyorsak? Sevgili düşünürümüz onun da formülünü söyleyiverseydi bari!
*-Bazı şeyler kötüye gidecek diye üzülmenin, kötüye gidenleri düzeltmeye faydası ne?
*-Küçük adamlar zaman eleğinin altına düşmekten kendilerini kurtaramazlar; büyük adamlar ise hep üstte yani eleğin içinde kalırlar.
*-Kalemini düşünmeden kullananın eziyetini, silgisi çeker.
*-Kapılar girmek ve çıkmak içindir. Girdin, hiç çıkmayacaksın zannetme; çıktın, hiç girmeyeceksin zannetme.
*-Kararsızlığını yendiysen övünebilirsin; çünkü bilmem farkında mısın, ama gerçekten çok büyük bir iş başardın.
*-Çöplükte her eşineni horoz, her horozlananı da yiğit zannetme.
*-Ödülü verenden ziyade alanın “hak edip etmeme” konusunda vereceği yargı daha önemlidir.
*-Küçük şeylerle uğraşanlar, büyük şeylerle uğraşmaktan vazgeçmişler demektir.
*-Bazı tartışmalar, iki yüzünde de deri bulunmayan bir davulu çalmaya benzer. Yani birbirine çarpan tokmakların çirkin sesinden başka bir şey duyamazsınız.
*-Bedel ödemekten korkanlar, sonunda korktuklarından daha fazla bir bedel ödemişlerdir.
*-Yükseklere çıkmayı hedefliyorsan, düşeceğini de hesaplamalısın ve düştüğünde sende, en az zarara yol açacak bir hedef belirlemelisin.
*-Yükselmek sevindirir, düşmekse acıtır. Onun için bırak, ben yerimde kalayım.
*-Bedenini temizlemek için harcadığın çabayı, zihnini temizlemek için de gösteriyor musun?
*-Şimdiki zor anların kararı, geleceğin zaferi olabilir.
*-Şüphe bazen beynin kurdudur, bazen de motoru.
*-Takdir edilmeye, övülmeye aldırış etmediğin an, başarılarının kendin için olduğunu idrak ettiğin andır.
*-Beklediklerimizin çoğu umduğumuz şekilde gerçekleşmez, ama biz gene de beklemeye devam ederiz.
*-Büyük düşünce güneş gibidir. Binlerce yıldır her gün yeniden doğmuş ve doğmaya da devam edecektir.
*-Yapan için her iş kolaydır; yapamayan içinse her iş zordur.
*-Şans, daima şanslı olduğunu düşünenlerden yanadır.
*-Büyük işler başaran adamların, küçük işleri yapan adamları vardır.
*-Sır çözmek peşinde koşanların tüm ömürleri, çözemediği sırların peşinde koşmakla geçer.
*-Kumarda iki değil, yüz ihtimal vardır! Bunlardan biri “ya kazanırsın”, geriye kalan doksan dokuz tanesi ise “ya da kaybedersin” dir.
*-Sırça saraylar yaptıranlar, bir tane de cam fabrikası kursalar daha iyi ederler.
*-Büyük olaylar büyük adamları yaratır; büyük adamlar da büyük olayları. Küçük adamlara da büyük olaylar ve büyük adamlarla övünmek, ya da onları kötülemek kalır.
*-Başkalarının söylediklerini kulak ardı edenler, kendi söylediklerinin baş tacı edilmesini ummasınlar.
*-Sadece senin bildiğin, asla hiç kimse ile paylaşmayacağın sırların varsa, ağırlığının arttığını anlarsın.
*-Sahip olmadıklarını elde etmek isterken, sahip olduklarını da kaybedebilirsin. Birçok insan hayatı, böyle kaybolmadı mı?
*-Balı acı, tatlı, lezzetli ya da lezzetsiz yapan arı değil, arının bal topladığı çiçeklerdir.
*-Eğer insanlar gölgelerine göre değerlendirilseydi, günün en ileri saatine kadar sokaklar bomboş kalırdı; güneşin batacağı sırada ise sokaklarda iğne atsan yere düşmezdi!
*-Güvendiğin dağlara kar mı yağdı? Dua et ki çığ da düşmesin üzerine!
*-Eğri yola girmeyen, düz yolun kıymetini bilemez.
*-Başka insanlardan üstün olmaya çalışmanın bize getirisi nedir ki? Üstün olmak için harcayacağımız enerjiyi, işimize harcasak üstünlük zaten kendiliğinden ortaya çıkar.
*En büyük fırsatları, daima en büyük felaketler doğurmuşlardır.
*-Başkalarının akılsızlığını, senin yolunu aydınlatan bir ışık olarak kullan.
*-Gemideki kaptan, istediği kadar usta olsun, deniz mutlaka, onu yenecek yeni yeni oyunlar icat eder.
*-Başkalarının beğenisini kazanmak için konuşan, yazan, bir eser ortaya koyan kişi, kendisini kaybettiğinin farkında değildir.
*-Başkasını takip eden, onun gölgesinden dolayı güneşi göremez.
*-Neye niyet edersen o olur. “Başaracağım” bile demeden nasıl başarılı olacağını sanıyorsun.
*-Başladıysan, bil ki bitireceksin de…
*-Bazen karşımızdakinin anlayışına sığınmaktan başka bir çaremiz kalmaz. Eğer o kişide bu yoksa, vay ki halimize vay!
*-Aslında her yarışta genelde herkes başarıyor; ama biz nedense birinciyi başarılı diğerlerini başarısız ilân ediyoruz.
*-Arkana baktın ve seni takip eden olmadığını gördün. Ama gittiğin yolun doğru olduğuna inanıyorsan, tek başına gitmeye devam etmelisin.
*-Alçaklarda sürünerek çok şey göremezsin, yaşayamazsın. Göğe doğru yükselmeye çalışmalısın.
*-Aldatıldın diye üzülme; gelecekteki aldatılma ihtimallerine karşı bu olayı bir sigorta olarak kabul et.
*-Başarının değiştirmediği insana az rastlanır; değiştirdikleri ise her taraftadır.
*-Tartışmanın dozunu ayarlayan, tartışanların kalitesidir. O nedenle bazı tartışmalar kavga ile, bazıları tokalaşarak biter. Sonu nasıl biterse bitsin, tartışanların her biri kendini yenilmiş hisseder.
*-Başarının ödülü olgunlaşmış bir meyve lezzetindedir. Ama bu meyveyi yeme şekli başka başkadır: Kimisi ağzına yüzüne bulaştırarak yer ve her başarıdan sonra hayal kırıklığı ya da bir felaketle karşı karşıya kalır.
*-Tecrübe dediğimiz; yaptığımız hatalar ile başımıza gelen felaketlerin hepsine sonradan gösterdiğimiz doğru tepkilerin toplamıdır.
*-Başarısız olmak istiyorsan, herkese yaranmak için çabala.
*-Sana çelme takıldığında düşmeyeceksen bile düşecekmiş gibi yap, yoksa daha sert bir darbe ile karşılaşırsın.
*-Başarısızlıkları başarıya dönüştürebilenler, gene başarılı insanlardır.
*-Eğri yola girdiğini fark etti isen, düz yolu bulabilme şansın da var demektir.
*-Düş kurmayı kötü bir şeymiş gibi göstermeye çalışanlar büyük bir hata yapıyorlar. Çünkü her buluş, bir insanın düş kurmasından sonra ortaya çıkmıştır.
*-Başarıya giden yolu, gözünde fazla büyütme. Zira, o da diğerleri gibi bir yol işte!
*-Eğer bir şeyi gerçekten istiyorsanız, çok istiyorsanız, ısrarla istiyorsanız, o şey mutlaka gerçekleşir. Lütfen istemeye devam ediniz…
*-Başarmak için cesaret gerekir. Doğru. Ama cesaret için ne gerekir? Bu sorunun cevabını bana verirsen, başarılarımın arttığını göreceksin.
*-“Biter mi?” diye düşünme. Hele bir başla. Başlamak bitirmeye götürebilir, ama başlamazsan bitme ihtimali sıfırdır.
*-“Uyuyanları uyandıralım” sözüne karşıyım. Aksine, uyuyanları ellemeyin uyusunlar. Çünkü onları uyandırmak çok zordur ve de uyandıklarında da, ne size ne de kendilerine pek bir yararları dokunur. Zaten kısa bir süre sonra gene uykuya dalarlar. Peki, ne yapalım? Onları uyandırmak için zamanımızı boşuna harcamayalım. Pek etik olmayacak, ama yapmamız gereken; onlara hoşlanacakları, uykularını derinleştirici yeni ninniler söylemek olmalıdır. Tarihe bir bakın, hangi devrimci lider uyuyanlarla ya da uyandırılanlarla yaptı onca işi? Etraflarında bunlardan bir tane bile var mı? Zafere uyanık insanlarla ulaşılır.
*-En büyük başarıları elde edenler, büyük başarısızlıklar karşısında tekrar çaba harcayanlardır.
● ● ●
(Ömer Faruk Hüsmüllü'nün yakında basılacak olan Oruç Baba'dan Aforizmalar isimli kitabından alınmıştır...)