EL-ALEM NE DER?
Annemin çok iyi tanıdığı benimse henüz tanıma fırsatımın olmadığı toplumumuzun
yüzde doksan dokuzunu oluşturan insanlar var bu dünya da, El-alem!!!!
Bazen hayatımızı onarın isteklerine göre
yönlendirdiğimiz, onların istekleri doğrultusunda toplum yapısna uyğun ahlak ve
kültür edindiğimiz insanlar, kim bu el-alem?
Ta çocukluğumuzdan başlayıp ölene kadar
hayatımızda yer edinen insan topluluğu, annemizin her zaman bize örnek
gösterdiği, mükemmel insan topluluğu izlenimini çocukluğumuzdan beynimize
yerleştirdiği ve kendi isteklerinide onlara göre yaşadığı bir insan topluluğu.
Çocuklara hep öğüt verdiğimiz cümlenin içinde geçen en önemli varsayımımız “El-alem
ne der!!!!
Peki bunun bizim bilinçaltmızla yahut
ailemizden herhangi birinin yapmaya kalkıştığı ve bize göre yanlış olduğu
düşünülen eylemden vazgeçirme şekli mi?
Neden ebeveyler çocuklarına yapmak
istediği, kendine göre topluma aykırı olduğunu düşündüğü eylemi bu cümleyle
kısıtlar?
Cevabı belkide verdik bu çocuğu vazgeçirme şekli olabilir mi, “seni ayıplarlar,
sakın yapma toplumdan dışlanırsın, herkesler seni yanlış tanır” peki neye göre?
Benim için yapmak istediğim eylemin bir sakıncası yoksa benim için doğruysa
neden tanımadığım insanların istekleri doğrultusunda o idealimden hayalimden yahut
hedefimden vazgeçeyim?
Ben o toplumda yetişmişsem o toplumun ahlak ve kültürel değerleriyle büyümüşüm
demektir o halde hata yapma ihtmalim çok düşük ? yahut hata yapışsam da bu benim
hatam, belki bu hatamla büyeceğim, bu hatamla hayatı öğreneceğim, bu hatamdan
sonra bir daha hata yapmamayı öğreneceğim, bu sebepten değil mi çocukluğumda
düşe kalka yürümeyi öğrendim.. bu demek oluyor ki hedeflerim için
çabalayabilirim.
Bu toplumun değerlerini kim belirliyor?
Bu belirlenmiş toplumsal değerlerin ne olduğuna nasıl ortaya
çıktığına bir bakalım.
“Toplumsal değerler, belli bir toplumda oluşan, ortaklaşa kabul gören, düşünce
ve kuralların uygulama biçimlerini yansıtan ölçütlerdir. Genellikle beğeniye,
ahlak ve inançlara dayanır. Insan davranışlarının hangilerinin iyi,
hangilerinin doğru ve yararlı olduğunu belirtir. “
O halde bu kuralları oluşturan herkes yani bizleriz. Peki bu toplumsal değerleri biz oluşturmuşsak
hala annemin bahsettiği o el-alem kimler oluyor? Görüşüm o dur ki toplumsal değerlere herkes
katkıda bulunabiliyormuş.
Şimdi aklımdan geçen şey ise keşke
el-aleme öfkeli olarak yetiştirilmeseydim, bir çocuk için neyin doğru neyin
yanlış olduğuna her zaman kendi değerlerime, bilgi ve kültürüme göre cevap
vermeyi tercih ederim. Benim için doğru olan zaten toplumda kabul görmüş aykırı
olmayandır. Ben de o toplumda yetiştiğim için. Peki o zaman bu el- alem
değerlerini neye göre seçiyor?
Ebeveyler kendi düşüncesinde doğru
olmadığını düşündüğü şey için neden El-alem dayatmasıyla çaydırmaya çalışıyor,
İlginç olan ise şu ki çocuğun verebildiği örnekler Ama arkadaşım Ayşe, Ali,
Ahmet yapabiliyor ben neden yapamıyorum?
İşte asıl mesele bu ayşenin,Fatmanın özgür iradesiyle yapabildiği eylemi neden diğerleri yapamıyor?
Toplumdaki değerleri birbirinden ayıran unsur ne? Ebeveylerin dar görüşleri mi
yoksa ananelerinden beri gördüğü görgü görenek mi?
Belki bunlar geçerli sebepler değildir ama unutulmaması gereken ise topluma sağlıklı bir
bireyin kazandırılması için çocuğa sorulması gereken asıl soru şu : Neden bunu
istiyorsun, Yapmazsan ne kaybedersin? Senin için önemi ne? İşte bütün mesele bu
çocuğa verilmiş özgüven ve kişiliğini oluşturma şekli.
İşte o yüzden çocuğa “ beni El-alemin yaşantısına göre
yönlendirme anne-baba” diyebilme hakkı verebilmek.
Sevgiyle kalın.