En masum kavgalarımın birinde,
Yitirdim ben sağ gözümü.
Akşam sefalarına katıkken demli çayım,
Ezan çiçeklerinin o kısacık gülümseyişleri,
Düşerken ellerime,
Tuzaklar yazılırdı,
Utancından yüzü kızaran akşamlarda,
 Çoban yıldızının seyir defterine.
 
İsyanlar hükmünü yitirdiği anda.
Ayrılırdı sevaplar bir, günahlar bir yana.
Kaçıncı kez bozuşumdu,
 Ah bir bilsen!
Fıtratını sevdanın,günahları boynumda.
 
Yanı başımda taş bir şadırvan.
Yalağında beyaz bir kelebek,
Çırpındıkça kanatları ıslanan.
Bir elimi uzatsam, bir uzatsan elini,
Basılı avuçlarım toprağa,
Ben nankör değilim!
 Ben nankör değilim hala..
Hala koşuyorum çoçuklardan önce
Yola kaçan lastik topun peşinden.
 
Köprü altında üç günden sonra bulunan ceset,
Yazar gazetelerin üçüncü sayfasında.
Sıcağı sıcağına akmalı diyorsun ya kan,
Gözlerinde dehşet ,gözlerinde soğuk bir anlam,
Her ifadeye payda olan..
Garipsiyorum, garipliğimi,
Kimse  söküp almasın beni,
Çivelendiğim yerden,
Bronz bir heykel gibi kalayım.
Bu günde aralanmayan dantel perdelere,
Taş kesen yüreğimle öylesine son kez,
Umutlanmadan bakayım.
 
Aynı gökyüzünün altında,
Sen sevdanın  belkilerinde,
Belki korkulukları tahta bir balkonda
Üstten bakarken sokak lambalarına,
Bilmiyorsun  dizlerini nasıl kanattığını
Arnavut kaldırımlarının
Bilmiyorsun alfabeye yeni harfler katmayı
Ve bilmiyorsun
Aşkla acının,ayrılıkla vuslatın
Bir mezarda yattığını..
 
 
 
 
 
( Aynı Mezarda başlıklı yazı Ümit Seyhan tarafından 3/31/2013 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.