"uzansam"
ellerimin değeceği kadar yakınsın bana,
tıpkı bir "ufuk çizgisi" gibi
dokunacak kadar yakın
ama ...
... 
bilir misin,
"vazgeçilmez" olamaz insan
biri onu "vazgeçilmez" kılıncaya kadar.
bir gün sana da kazılacak mezar
senin de ismin taşlara kazınacak
vazgeçilmez olmak 
ölmeyene mahsustur ancak

bin kez yaşadık sevmeyi
bin kez vazgeçtik
bin kere tövbe ettik
biz aslında "sevmeyi" değil 
birbirimizi tükettik...

şimdi yine döndü mevsimler
yine "su çiçekleri" doldurdu
soğuktan titrediğimiz yerleri...
senle bastığımız çimenler şimdi yeniden açma hevesinde
böğürtlen kokusu bile senden yadigar
ekmek yerine çikolatayla beslediğimiz yavru köpekler...
bir de rüyalarda suladığım "su çiçekleri"

bir "rüyaydı" her şey
gördük ve bitti
ben suladım çiçekleri..
elim değdiği kadar.

bil ki,
ben senden değil kendimden vazgeçtim... 
sen "başka baharlarda" açsan bile
ben "seni" değil "ruhunu" sevdim...

"tâbesten"
( Su Çiçeği başlıklı yazı tabesten tarafından 6.04.2013 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.