Hacı bir yardım kurumunda gönüllü olarak çalışmakta,  amacı Allahın rızasını kazanmaktan başka bir şey değil. Aslında bu yardım kurumuna da girişi çok enteresan bir şekil olmuştu:

     Bir gün bir akrabası “biz bir dernek kurduk sen emeklisin gel senide derneğe üye yapalım” der, oda onu kıramadığı için derneğe üye olur. Bu dernek ülkede ve dünyada yardım çalışmaları yapan bir dernekle protokol anlaşması yapar, bulunduğu il içersinde ulusal dernek adına yoksulları tespit edecek gelen yardımları dağıtacak.

     Bir müddet sonra yapılan tespitler için ulusal denekten eşya istenir ve “hem eşyalar gelsin hem de üzerinde bir bilen gelsin” denir. Ulusal yardım derneği yapılan tespitlerde yardıma uygun gördükleri için bir kamyon yiyecek ve ev eşyasını üzerine bir görevli vererek gönderir; eşya gelir ve yerel derneğe yıkılır.

Eşyanın başında on onbeş kişi bunu nasıl dağıtacağız diye karar vermeye çalışırlar

Kimi “kargo ile dağıtalım” der kargoya sorulur kargo malzemenin merkezden geliş bedelini üstünde ister. İşte tam bu sırada Hacı kapıdan içeri girer geleni hoşlar onları bir dinler, bir bakar ki bir yığın genç insan ne yapacağını şaşırmış bocalayıp duruyor, bu arada. Hacını mantığına ters konuşmalara da şahit olunca Hacı yoldan gelene “ sen bu akşam birine söz verdin mi?”  diye sorar Adamda ” yok söz vermedim “ der, Hacı “akşama benim misafirimsin” der ve topluluğa döner oradaki dernek yetkilisine “bu dernek kargo ile bunu göndermeyi bilmiyor muydu, üstelik dernekten İşi gücü olan adamı buraya kadar yordunuz benim böyle olmaz şeylere aklım ermez” der. Gelen adama” beni yarım saat bekle” der ve kapıyı çarpar çıkar. Yarım saat sonra hacı gelir arabasının arkasın açar ve parça parça tüm gelen eşyayı dağıtır.

       Bu olaydan sonra ulusal derneğin bütün yükünü hacını üzerine aktarırılar

Artık Hacının telefonu ulusal dernekmiş gibi gece ve gündüz durmadan çalmaya başlar.

 

     Bir gece Hacıya bir telefon gelir “ abi bu akşam kızımla ben yiyecek bir şey bulamadık açız”  tam telefonu kapatır bir telefon daha “ Abi biz açız haberin olsun, yiyecek bulamadık çocuklar ağlıyor” Hacıda uykular kaçar gece uyuyamaz

Telefonlar gece yarısı gelmiş her yer kapalı üstelik telefon edenler il dışında gece ulaşılma imkânı yok. Ertesi günü iple çeker Hacı.

      O günlerde hacının Almanya’da çalışan yeğenleri gelir kızlarının düğünü vardır. Gelen yeğeni yine Almanya’da oturan başka bir yeğeninden selamla beraber 50  E  verir ve “abim hayır işi ile uğraşıyormuş bunu  ona ver ihtiyacı olan versin” demiş gelen para Hacıya Sanki Allahın bir ikramı olarak gelir. Birde yeğenleri nişanda yüzük takma işini Hacıya verirler oda makas bahşişi ister o anda iki aileden ve akrabalardan 200tl gelir.  Hacı parayı eline alır ve “ bu para akşam bana açız diyen ailelere gidecek Allah razı olsun” der. Etraftan başkaları da

Yardım etmek ister Hacı onları tanıdığı için “ sizden daha sonra talebim olacak amma sözünüzde durun” der.

   Hacı marketçi arkadaşını Sabah erkenden kaldırır paketler hazırlar arabaya koyar ve telefon edenlere daha kalkmadan yetiştirir yiyecekle beraber bir miktar parada bırakarak geri döner. Dönerken Allaha şükrederek “Yarabbi senin hazinen o kadar büyük ki beni bu hayırlara vesile kılıyorsun. Zordaki kuluna beni vazifelendir yorsun” dua ederek evine dönüyor. Kendine “yeter ki sen dertlen bu işte Allah yardımını hiç esirgemez” demekte

   Hacı hala ulusal yardım derneğinde gönüllü olarak insanlar yardım için uğraş vermekte bir sürü zorluklara göğüs germekte. Dernek bazen yardım etmekte bazen de hiç umursamamakta amma Hacı tüm imkânları zorlayarak işine devam etmekte.

   Hacının yaşadığı yüzlerce olaydan bunlar bir tanesi. O her şeyden önce Allaha güvenmekte ve ondan istemekte. Kendinden başka her canlıyı düşmekte, incitmekten çekinmekte, yardımdan geri kalmamakta,

 

 

                                                                 Faruk Soydemir

( Abi Biz Açı Haberin Olsun! başlıklı yazı Faruk tarafından 4/26/2013 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.
 

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu