Bu gece


Çocukluğumu anımsıyorum akşamları iple çekerdim yazlık sinemeya gitmek için babamı beklerken.Yıldızların altında üstelik çokta rahat olmayan tahta iskemlelerde film izlemek belki de en büyük lüksümüzdü..Babam loca ayırtırdı, yandakilerde genelde komşularımız olurdu.

Şimdi antrakt diyorlar beş dakika araları beklerdim frigo/ koko yemek için çikolata ve kek karışımlı enfes bir şeydi gazoz eşliğinde…Uzun süre görmediğimiz akrabalarımız ya da tanıdıklarımızla karşılaşıp ayak üstü sohbetler ise piyangodan çıkmış sürpriz kadar hoş geçerdi.


Annem elbise dikerdi renk renk, önlüklü ve arkadan bağlı bir de tülden tarlatanım vardı kabarık bir elbiseyle başkaydı keyfi sinemalı akşamların..Orta halli bir aile olsak da annemin giyim kuşamına itinasını ve babamın beyaz gömlek ve beyaz jean şıklığını hiç unutamam..Yanağımı sıkardı babamın arkadaşı Cemile teyze
-canımm büyüyünce ne olacaksın bakayım derdi…(ne değişmez ve klişe bir sorudur bu)
Ve ben her seferinde
-söyledim ya kaç kez babama aşık olacağım derdim şımararak.(oldu da hani)


Eski türk filmlerini hala çok seviyorum ve bir çoğu hafızamda yeniden izlerken o sinema akşamlarını anımsıyorum..
O alkış sesleri geliyor aklıma mesela Cüneyt Arkın iki yumrukta kötü adamı yere serince, yada filmin en umutsuz yerinde polis devreye girince ayakta alkışlayan hisli insan nidaları
“Kınalı yapıncak”ta ağlayan kadınlar...


Mesela
Ne çok yakışırdı Hulusi Kentmen’e röpdeşambr ve palabıyık hatta güzel bir baba/dede idolüydü..
Ne çok yakışırdı Cevat Kurtuluş’a aşçılık bir yalıda beyaz şapkasıyla ve bazen bahçıvanlık..
Zeki Müren’e tertemiz Türkçe ve şarkılar..
Sadri Alışık’a turist Ömerlik ve Vahi öz ve de “Bediaaaaaa”
Ayhan Işık’a yakışıklılık Belgin Doruğa küçük hanımefendilik..Ekrem Bora’ya gazino krallığı, Filiz Akın’a assolistlik...
Kadir İnanır’a zeybek ve Türkan Şoray’a selvi boylum al yazmalımdaki soru “neydi sevmek”
Tarık Akan’a bisiklet
Gülşen Bubikoğlu ve Necla Nazır’a gülümsemek
Münir Özkul’a müdürlük, Kemal Sunal’a hababam sınıfını hiç geçememek
….
Nuri Alço’ya “gazoz alırmıydınız sorusu
Ve Coşkun’a fena fikirler coşkusu
Aliye Rona’ya kaynanalık, Erol Taş’a pilav kaşıklamak ve kaş çatış
Şener Şen’e Züğürt Ağalık
Adile Naşit’e kahkaha
Ve ah o filmlerdi ki Belkıs Özener, Lale Belkıs’lı Handan Kara’lı şarkılar...


Yeşilçam denince eskiden yani küçükken çamlar içinde film seti gibi bir yer gelirdi aklıma..
Onlarla güldük, onlarla ağladık ve büyüdük...
Şimdi soruyorum kendime Yeşilçam mı, Yeşil Çınar(lar) mı?

Bir çoğu rahmetli oldu nur içinde uyusunlar ve nasıl da özleniyorlar..Kalanlara sağlıklı ömür duasıyla..

Gece olmuş saat 02:00
Hulusi dedenin sesi
-kız sen hala uyumadın mı çabuk uykuya….

İyi geceler…..

 
de_soulmate
( Yeşilçam Mı, Yeşilçınar(lar) Mı... başlıklı yazı de_-soulmate tarafından 25.05.2013 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.