--------




 

Yüzümde derin bir gurbet ağıtı

Düşlerim yorgun ve çıplak

 

 

 

 

 

Kalemime m/imlediğim

Hüsran bir kasık ağrısı zaman

Bir esir kadar telaşlı , özgürlüğe susayan

Son istasyonda malum bir peron

 

 

 

 

 

Bir adam/mım

Cehennemin orta kuytusunda ve masum

Emziririm ibrişim bir ateş yunağında

Karanlık sır

Mavi bir yolculuğa münhasır

 

 

 

 

 

Yeşil bir ibriğe susamış ruhumun suyu

Önce dokunur

Sonra çeker tüm ömürden çaldığı kirimi

 

 

 

 

Gecikmiş bir bahar ölüyor

Ölüyor içimdeki ben aldıran yok

Cismin dalları yoluk ve yapraksız

On iki ay kırık ve dört mevsim yaslı

Dağları bile yorar bu kahırlı bekleyiş

 

 

 

 

Omzumda yorgun bir hasret

Basar sancılı başını öylece konuşmadan

Bütün lisanları unutmuş mahpusluk dilim

Anılarımda öksürük nöbeti

Üşüyor yol yakamı işgal eden

Yârden hatıra aldığım yara dediğim

 

 

 

 

Ey zaman haydi erzağını topla saatlerin kulağından. Her sesi bir yeni söyleme yor. Ben kurak bir mevsimim hâlâ anlamanın mı.

 

 

 

Ey yüzümün gurbeti

Dön bak gözlerindeki sılaya..

 

 

 

 

 --n  u  r  e  t  t  i  n    Ö  N  D  E  R

( Yüzümdeki Gurbet başlıklı yazı NurettinÖnder tarafından 30.06.2013 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.