İçimde kül ve zaman
Kurulmaz olmuş saatler
İbresi kırılmış pusulaların
Yönsüzüm
B e l l i
Tetiktedir gözlerinin değdiği her yer
Sürveyan bir halde bilinmez bir yapı
Olacak hâl mıydıi sebepsiz bir yola revan oluşun
Söz k/aybı şiirlelre kayboluşun
Ufuksuz günlere neden susardın ey derviş yürekli yâr
Zamansız bir rüyâydı seni yâd edişim
Takvimler s/ağır
Sökülmüş yerinden Süreyya yıldızı
İsimsiz yangınlar çöreklenmiş sol köşeye
Heybetinden eser yok
Ey derviş..
İkiye böldük seni yokluğunda
Yüreğim ve yüreğimin izahatsız şiirleri
Yüzümün gölgesi solgun
Gözlerimde ışık kümeleri
Peşinatı ödenmiş geçmeyen zamanın
Kırık tüm yeşilleri
İçimde çürümeye mahal bir bahar
yüzümde gölgeli bir intihar
İkiye böldük
Saatleri
Ben ve hayalin
Ey dervişliğe meyl etmiş
Yandaşı rüzgâr
Yanıma hüsranı reva gören yâr
Geçimsiz tüm saliseler
Geçimsiz her ara
ve
Her an
Kan rehaveti
Yüreğimde derinden bir hâr
Sinemin zivanasında
Külden bir anahtar
Çürük ekmek kokusu tek azığım
Çul ve sim
Derin zıtlık ve anlamsızlık
Uçurumun kıyısındayım
Hesapsız bir vakit
İtikatsız bir bendir
Dilimde bilinmez bir lisan
Çöker içimde biriken şiirlere hüzün
Her durum hüsran
Düşür gözlerindeki tetiği
Ve beni ağlamayla vur
Faraza tutku
Faraza sukut
Faraza düş..
--n u r e t t i n Ö N D E R