Online Üye
Online Ziyaretçi
uçurum uçurum düşüp gelmiş gibisin
bıkıp usanmamış düşmekten
küfür soluklayarak her ine
karanlıklara düşmüş gibisin…
bir meltemin gücünü ardına almış kadar
heybetli şimdi varlığın ve darlığın
sen yalan gündüzlerin
ve soğuk günlerin eşisin…
uzatılan zeytin dalından
nimetlenmiş değilsin
bir gece fenerinin aydınlığında
şimdi aramaktasın belki
fani bir sitareyi
kapısız göğün çatısında…
hadi!
aç ellerini
kalbini de azizim
varmak için sen sana
her tarafta bir çizim…
mevlüt kara
altı temmuz ikibin on üç
nizip