Sensiz çiçeği olmayan bir
bahar gibiyim
Bütün yaprakları dökülmüş sahipsiz ağaç
Gazellerimi savurur acımasız rüzgâr
Meğer varlığınmış inleyen dertlere ilaç
Sensiz çiçeği
olmayan bir bahar gibiyim
Kadranı kaybolur acemi zamanın ansız
Yorgun gözlerimden kayar umutsuz bir telaş
Üstüme çullanırken korkunun sözcükleri
Kalbimde deprem provası gözlerimde yaş
Kadranı kaybolur acemi zamanın ansız
Değirmenin suyuna mısra olur şiirler
Yakılır mı ucunda adın işli mendiller
Dönüşüne bağlanmış sisli hayal kaybolur
Boşlukta çığlık çığlığa o sahipsiz eller
Değirmenin suyuna mısra olur şiirler
Adı konulmamış bir yalnızlık benimkisi
Dağların zirvelerine konuçlanmış sevda
Karı erimeyen haftalar aylara gebe
Unutulurken resimler kimsesiz yollarda
Adı konulmayan bir yalnızlık benimkisi
İçime hapsolan sensizliği salıyorum
İntihara meyletmiş harflerimin peşinden
Bulutların gemine asılmış umutlarım
Gölgeliyor yüreğin akşamın güneşinden
İçime hapsolan sensizliği salıyorum
Ölümdür ezberim her gece huzurundayım
Her gelmediğinde biraz daha artar acı
Şimdi yanacaksa sandığımda gözyaşlarım
Sakladım anıları sensin yüreğin gücü
Ölüm ki ezberim her gece huzurundayım
Sen hüzünle yazılmış son mısramı bilmezsin
Sökmeyen şafaklar ağlar ve kanarsa gökler
Bilmediğin bir yerde sevdasıyla baş başa
Yosun gözlü bu adam hala gelmeni bekler
Sen hüzünle yazılmış son mısramı bilmezsin
Zekeriya EFİLOĞLU
Gaziantep
20 Temmuz 2013