Uzun zamandır yani iki haftadır bir parti düzenlememiştik. Bizim evde parti hiç eksik olmaz. Zengin eğlencesi işte. Biralar su gibi içilir, müzik, dans ve bikinili kızlar eğlenceyi doruğa vurdururdu. İşte önümde uzanan bu dikdörtgen havuzda, bu sıcak yaz günü serinlenir, kokteyller bir o yana bir bu yana salınırdı bu partilerde. İnsan sayısı davetlilerin kat kat üzerinde seyreder, gürültü tavan yapardı muhabbetlerde. Havuzumun çevresinde mermer yürüme yolları ve çimenlik birbirine dolaşır, duvar sarmaşıkları, duvarı gölgeler, şezlonglar oraya buraya yer edinmiştir. Yaşlı ağaçlarımın bazısının gövdesini de çoşkun sarmaşıklar kılıflamış, öyle sunmuştur bahçeye. Çiçekler, kenar süsleri bitkiler, bahçıvanım Naci tarafından özenle bakılırdı. Lüks hayatıma yine pahalı, gözde çiçekler eşlik ederdi anlıyacağınız. Babadan gelme çok zenginim. Paramı banknot yapsam, bin metrekarelik bahçemi bir adam boyu doldururdu herhalde bu banknotlar. Ama mutlu muyum sormak gerek. Doğa dertlerimden alıyor beni bulutların üstüne koyuyor. Bahçemde dinlenirken – ki vaktim çok- çevremin yemyeşil oluşu beni mutlu eder. Zaten duvarları farkedemezsiniz bahçemde. Yeşillikler onu örter. Hele ki sarmaşıklar her yerde at koşturuyor. Canlı, cıvıl cıvıl bir bahçem var. İki yıldır burada yaşamaktan mutluyum. Ama hayattan hayır. Bir şey eksik ama ne bulamıyorum. Çok sayıda arkadaşım var. Ailemle aramızdan su sızmaz. Benim gibi zengin ve iyi komşularım var ama mutluluk konusu biraz karmaşık benim için. Bu haftasonu yeni partimi maskeli yapmayı planlıyorum. Değişiklik olsun. Hep aynı. Arkadaşlarımla da aram kumrularınki gibi. Ali arkadaşım az ve öz konuşur. Partileri sever. Gözleri miyoptur ama gözlük takmayı hiç sevmez nedense. Saygı duymak lazım. Herkes aynı olsaydı hayat çekilmez olurdu. Bir örnek giysi giymeyi kim ister hayatta. Asker değiliz öyle değil mi? Hiç gözlükle görmedim kendisini. On yıldır tanıyorum. Kısaboylu ve kendine yakışan değişik sakal modelleri bırakır. Sinirli olduğu için kız arkadaşları onu çabuk terkederler. Kirpi gibi gür, dik ve sert saçlara sahiptir. İlk onu ararım parti vereceğim zamanlarda. Üşenmeden on, onbeş kişi ararım. Sevilen bir insanım sosyetede. Aslı ise ilk onu aradığımı sanır. Onu da Ali kadar severim ama Ali'yi daha önce tanıdım. Aslı'nın da arkadaş çevresi benim gibi geniştir. Doğru konuşmak gerekirse Aslı şımarık, zengin kızlardandır. Öyle bir arkadaşa sahip olmaktan memnunum ama onun gibi bir kız arkadaşım olsun istemezdim. Ben zaten sarışınlardan hoşlanmam. Esmer ve balık etli olmalı, sükut etmesini yerine göre bilmelidir.

( Yarım Kalmış Hikayem başlıklı yazı lalelik tarafından 8/6/2013 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.