1
SABIR SINAMASI…
Bir gün, yeni
öğrenmeye başlayan ve her şeyi merak eden küçük bir çocukları olan aileye psikolog
dostları ziyarete gelmiş. Henüz yatma saati gelmeyen çocuğu odasında oyuncaklarıyla
baş başa bırakmışlar. Uzun zamandır görüşemeyen dostlar dün ve bugün arasındaki
zamanı birleştirmek istercesine koyu sohbete dalmışlar. Çocuk koşarak gelip
annesine sarılmış. Baba arkadaşını “Amca” diye tanıtmış çocuğa. Çocuk çekingen
amcanın yanına gitmiş bacağına dokunup annesine koşmuş. Sohbete devam etmeye
başlamışlar. Çocuk annesinin bileziğini göstererek araya girmiş:
-Amca! Bu ne? Amca
yanıt vermiş.
-Bilezik, evladım.
Çocuk gene sormuş;
-Amca bu ne?
-Bilezik, yavrum. Yanıtını
verdikten sonra da, “Çocukların tüm sorularına bıkmadan yanıt vermek gerekir”
demiş. Çocuk yine bileziği göstererek sormuş,
-Amca bu ne? Aile
müdahale etmek isteyince, engellemiş ve;
- Bilezik, canım.
demiş ve eklemiş; Çocukların meraklarını gidermek, öğrenme çağında oldukları
için doğru bilgi vermek gerekir. Bırakın sorsun, demiş. Çocuk sormuş;
-Amca bu ne?
-Bilezik, evladım.
Anneler kollarına bazen bir, bazen de çokça bileziği süs için takarlar, demiş.
Tam sohbete
kaldıkları yerden devam ederken çocuk yine araya girip;
-Amca bu ne? diye, tek ayağının üstünde
dönerek sormuş. Misafir sabırla ve sesi biraz farklı çıkarak;
-Bi le zik, yavrum.
deyip, devam etmiş. Bunu anneler kollarına takarlar, böyle inceleri ve bu kadar
kalın olanları da var. Annelerin kollarını süsler. demiş. Demiş de, çocuk yine
sormuş;
-Amca bu ne?
-Bileziiiiiikkkk.
Anneler, ablalar, anneanneler kollarına takar, anneninki gibi altın olanları,
kırmızı, sarı, siyah, mor plastik olanları da var. Anladın mı? Çocuk; başıyla “evet”
demiş.
Misafir derin bir nefes
alıp sohbeti sürdürmek için ağzını açtığında, çocuk eğilip bükülerek sormuş;
-Amca bu neee? misafir;
-BİLEZİK, BİLEZİK,
BİLEZİK YAVRUM, EVLADIM! BİLEZİK!!! demiş ve saatine bakıp;
-OOO! Geç olmuş,
izninizle! deyip, gitmek üzere ayağa kalkmış. Giderken çocuk hala;
-Amca bu ne? diye
soruyormuş.
***
Uzun süre AKP. tarafından bir “Demokratikleşme Paketi” hazırlandığı söylendi. Gazetecilerin, paketin içeriği hakkında sorduğu soruları AKP. bakan ve milletvekilleri sır gibi paketi, başbakanımız bizzat açıklayacak diye yanıtladılar. Başbakan:
“Paketi açtığımda şaşıracaksınız. “Demokratikleşme Paketi”ni bizzat ben açıklayacağım!” dedi.
Herkes merakla paketin açıklanacağı günü bekledi. Paket 30 Ekim 2013 Çarşamba günü uzun uzun bir konuşma yapan başbakan tarafından bizzat açıklandı.
30 Ekim Çarşamba gününden itibaren paketin içeriğini bir türlü anlayamayan vatandaş soruyor soruyor:
- Abi bu ne?
- “Demokratikleşme
Paketi”. Cebir/tehdit ile
inanç düşünce ya da yaşam tarzına müdahale edenlere 1 yıldan 3 yıla kadar hapis
cezası getiriliyor. Yani türban ve kıyafet yasağı (ASKER - EMNİYET –YARGI (?) hariç) kalkıyor.
- Abi bu ne?
- “Demokratikleşme
Paketi”. Özel okullarda
farklı dil ve lehçelerde eğitimin önü açılıyor.
- Abi bu ne?
- “Demokratikleşme
Paketi”. Nevşehir
Üniversitesi'nin ismi (Alevi camiasının kanaat önderi) Hacı Bektaş Veli
Üniversite'si olarak değiştiriliyor.
- Abi bu ne?
- “Demokratikleşme
Paketi”. Seçimlerde de Türkçe' den
farklı dil ve lehçelerle propagandanın önü açılıyor.
- Abi bu ne?
- “Demokratikleşme
Paketi”. Yardım
toplamadaki kısıtlamalar kaldırılıyor. Herkes yardımları istediği yere (!) verebilecek.
- Abi bu ne?
- “Demokratikleşme
Paketi”. Klavye özgürlüğü deniliyor.. 29 harfli alfabe 32 harfli olacak. Yani Q, X
ve W harflerinin kullanılması Türkçe Alfabe’sine giriyor…
- Abi bu ne?
- “DEMOKRATİKLEŞME
PAKETİ” kardeşim, “DEMOKRATİKLEŞME
PAKETİ” !!! “BY BY” kardeşim BY
BY! “HATİRE VE” kardeşim “HATİRE
VE”!…….
- Abi bu ne?
-???
Yazarın
Sonraki Yazısı