Birgün geri
dönüp
Üzerinde ''Çocukların ulaşamayacağı yerlerde
saklayınız'' yazan ne varsa
Bulmak istiyorum...
Laf olsun diye
yazıyorum bunları ;
I.
Dün yağmurla
yıkadım saçlarını
Temizlensin
diye gökyüzü
Çamurla
doldurdum avuçlarımı sonra
Kesiklerini
kapattım kalbinin
Zamanından
önce uyandırdı beni kargalar !..
Gök
yırtıldığında oradaydım
Deniz
kabuklarının bulutların yaralarından dökülmüş olabilme
olasılığı
Güzel bir
hurafe
Ben çocukların
en çok ;
Olmayacak olan
şeylere lüzumundan fazla inanıp
Zamanı
gelince de unutabilme özelliklerini sevdim
Bir başka
yalanla
Bir masanın
gölgesinde oturmak gibi birşey bu aslında
Ama olsun !
Bu
masanın yalnızlığı daha nevrotik
Sularla neden konuşur çocuklar , bilmiyorsun !..
II.
Kardeş
olabilmek uğruna
Kanını
dökebilecek kadar büyük bir kavgaya girmediysen o çağda
Adın yoktu
hiçbir hayalin kitabında
Ne kadar
sevsen bile
Gözlerine
dokunan her kız b/acındı
Tütünü
çarşafa serebilmek büyük maharet
İlk nefeste
öksürmemek racondandı…
Ve sonra herkes
büyüdü
İşte o an
anladık ki;
Menfaatine
kadar insandı özlemlerimiz
Yan yana
savaştıklarımızı bir bir tanıdık
Açlığın
kalbimizde varettiği o büyük nasırı
Hayatın erdemi
saydık
Ve biz artık
;
Adam gibi
sevmeyi de
Sevda uğruna
ölebilmeyi de unutmuştuk…
III.
Küçükken,
daha büyük
laflar
ve küçük
taşlar fırlatırdık uzağa
Büyüdükçe
yüreğimiz mi küçüldü ne?
Taşları
büyütebildik sadece
kendimizle...
Küfürler
doladık dilimize
Sustukça
acılarımız çoğaldı...
Şimdi bana
çocuksu bir tebessümle
Kumdan kaleler
feth edecek kadar naif
Ve hükümdar
Büyük laflar
etmelisin ki;
Feryadımı
düşüreyim kanatlarından
Anka'nın
Kaybet
istersen çocukluğumu
Yeter ki
kaybolma
Gözlerim
menzilinden
Küldür
üzerimde Sahtiyan
Üfle
Gitsin...