Eskici
Sokaklarda başladı
yine bir ses.
Sabahtan akşama kadar
yalnız bırakmaz artık sokakları.
Eskileri toplayan bir
adam
Yüreği bembeyaz ama
sıfatı kapkara
Sokakların kiri
sinmiş üzerine.
Hayatın zorluğu ayna
tutmuş adama.
Güneşin ateşi
kavurmuş ceplerini.
Gözleri kömür gibi
adamın
O bir baba.
O baba sessiz, baba
çaresiz.
Eskici! Diye
bağırıyor caddelerde.
Caddeler sessiz,
Bomboş kaldırımlar.
Kimsesiz.
Elindeki tahtadan el
arabasını sürüyor sokak sokak.
Bir umut. Sadece
küçük bir umudun getireceği bir ekmek,
Eskici!
Bekle biraz.
Çok eski olmasa bile
vicdanıma gömdüğüm üç beş dost var.
Al hayrını gör!
Ben hep
hayırsızlıklarını gördüm.
Sen hayrını gör.
Üstü sende kalsın.
Tek parça istemem
onlardan.
Gidenden yadigâr aşk
yarası,
Kokma al hadi!
Buda eski, taze ama
eskimeye yüz tutacak inşallah.
Kurtar dedim beni bu
eskilerden!
Neyim varsa al hadi.
Unutmuştum neyim
varsa al derken,
Hiçbir şeyimin
olmadığını
Doğru ya, herkes
gitti.
Bir başınayım Elazığ da.
Elazığ bir başına
Yalnızlığımıza dost
olduk biz.
Haberin yok mu
eskici?
Şimdi iki kıtalı
şiirlerimde anılarım saklı.
Anılar eskimeyen tek
şey.
Şimdi sokaklarda
yalnız,
Eskiciler geçmiyor
artık.
Eskicilerde eskidi.
Onlarda yalnız
bıraktı bizi.
Büşranur Erayabakan