------------




Sensiz kentimin gözleri âmâ Mâra
Kından yoksun şimdi beni ölüme sürükleyen hançer
Paslı bir mıh gibi acıtıyor içimi ayrılık menkibeleri


Ruhumu izole et Mâra ,tozlu bir kitabın ayracına
Asr’a and olsun ,
Hücrem ve el ayam üzre..

Günü hiçe saydım
Güneş zaten karanlıkta kaybolacak bilesin
Hünkârım el sür kabuk tutmayan yaralarıma
Kırılsın boynum başımın sol hizasından
Nizami bir duruş kat ömrümün üzerine
Sen rahat u  y  u..
Ben geceyi ve yalnızlığı sana dairde yaşarım




Bir kopyamı çıkar Mâra
Yarım sende kalsın
Ötekiliğimle baş ederim her kılıkızlıkla
Kördüğüm olduğumuz keskin bir kılıçtır dilim
Bazen söylemleri keser bazen intikama bileylenir




Ellerim karanlık Mâra
Sayamaz oldum parmaklarımı
Üşüyor gözlerimde uzak memleketimin yıldızları




Bana ellerini bırak Mâra-- değsin nefesime
Bana gözlerini bırak Mâra-- b/aksın ta iç yerime..
Düş/sün ateşe bula(sın) sol yanımı
Sonrası derin bir muamma anı



Üç defa el açtık ,üç serçe tüylerini döktü sol kıyımızda
Helak olma ihtimaldi yasaklı bir meyve dişleğinde
Öylece kala kaldık Mâra
Huşu mevsimi buzuldu ,,,el destur




V  e  Sen 
Ne güzelsin Mâra
Sıcak bir bahane yarat gözlerinin kahve telvesinden

Misal bir gurup vakti
Sallanan ıkı sandalyede senle ben..ince sızılı  bir sohbet
Gün ağarsa mesala dalların arkasında
Sırtımızda yastık niyetine siyah bir taş koysak
Ağlama bahanesi olsa kokulu bir mendile
Yağan her yağmurla ıslansak 
İliklerimize kadar öylece hazlansak
Bahar koksa nefesimiz misal
Senin dudaklarında gül iklimleri..
Benim gözlerimde sonbahardan bir resİm ezberi




Sürgün yedik günden ve geceden Mâra
Ellermiizin utangaçlığını sakladık bir vakit
Düşler serpiştirdik sol yakamıza
Güne ifrit bir söylem yolladık
--Öylece müşkül
--Öylece serkeş

Ah Mâra 
Aynı kentin havasını soluyorduk, oysa asırlar kadar uzaktın bana
Önce aç perdeni, 
Sonra pencereni aç ve yıldızları say yüreğindeki benli aşk niyetine.



--Sesin ve nefesin şiiri uyandırdı sevgili Hasan KARAŞAHİN dostum



--n  u  r  e  t  t  i  n    Ö  N  D  E  R


( M Â R A başlıklı yazı NurettinÖnder tarafından 26.01.2014 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.
 

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu