Soma,
Rabbim onları yalnız koma...
Duamız
size...
Hüznüm
tavanda, gözüm yaşta, kalbim ve dilim duada.
Ekmek
parası, yüzler kömür karası...
Madende
trafo patlaması, yürek yakası...
Duman
olmuş maden ocağı, oksijen olmak lazım. Açın ellerinizi rabbime, gönlünüzü
açın...Bir nefes olalım duamızla!
Ölenlere
rahmet, yaralılara afiyet, mahsur kalanlara dirayet diliyorum.
Soma,
yüreğimizi ateşlere koma!
Analar
bekliyor kapıda, babalar, eşler ve de çocuklar...
Korku,
endişe, merak ve hep bir umut...Ölümü unut işçi kardeşim! Gökyüzünü hayal et!
Tut nefesini, sarıl yaşama...Sen işçisin ve güçlüsün. Dayan her zerrenle!
Çıkan
her kişi bir umut oluyor; eş mi, kardeş mi, evlat mı, dost mu, komşu mu?
Bu ne zor bir imtihandır Rabbim!
Sabır
için taş olsa yürek!
Baretlerdeki
ışıklar sönmesin.Yaşamdır çünkü o ışık, umuttur.
Yüzü
kömür karasıyla çıkan her emekçinin bareti yaşama dair birer umuttur.
Sönmesin
hiçbir işçinin ışığı...
Ölmesin
hiçbiri...
Ağlamasın
analar babalar, gözyaşı dökmesin eşler, yetim kalmasın çocuklar.
Soma,
Rabbim onları yalnız koma...
Duamız
size...
Ekmek
parası için yerin kilometrelerce alına girmek. En zor iş bu değil mi? Ne de
helaldir o işin parasını yemek, ne de tatlıdır. Alın teri kursaklarına giren
bir parça ekmeği ne de manevileştiriyor. Şimdi annesinin ak sütü değil de nedir
ele geçen kazanç?
Ah be
emekçim, ah be işçi kardeşim!
Birazcık
kömür için ömrünü feda edene selam olsun.
Sanadır
duam, gözyaşım, hüznüm!
Çık da
gel o maden ocağından, sağ salim... Zehirlenmeden dumandan, karadır bahtın biliyorum,
umut olsun geride kalanlara her bir nefesin.
Soma,
Rabbim onları yalnız koma...
Duamız
size...