Ruhumun kavrukluğunu dinlerken hissettim yokluğunu,
Sevdalı türkülerin ve buram buram sevda kokularının esaretinde,
Görememişlik icinde yanarak sevda sözleri haykırdım sen diye...
Ardından bakma cesaretini gösteremedim titrerim, ürkerim diye...
Sensizlik ağır gelirde "Gitme, gitme ne olur, dön" derim diye...

Sevdanın açlığını hissederim ayrılık yansıması bakışlarında,
Çekmek isterim içime, aniden gittiğin toprakların,yolların kokularını,
Böyle mi olmalıydı derim, sevmek varken delicesine...

Çiçeklerin masum kokularında hissederim buram buram kokunu,
Gözlerim yollardadır bulurum belki izini,
anlarım belki sebepsiz cekip gidişini nedenini...

Giderken bakışlarında bulmaya çalıştım bu zamansız ayrılığın sebebini,
Fakat fakat bakamadım o hüzün yüklü gözlerinin içine....
Sebep mi? Sebebi yokken bu ayrılığın, olabilir mi sebebi sana bakamamanın
Bu ayrılığın nedenini anlayamamamın...

Sevda vermiştik bu zamansız doğan ve zamansız biten güzelliklerin adını,
Yok olmak için degildi ki bizim senle andımız,

Yooook... Yok artık hicbir söz soylemenin bir manası,
Bitti geri gelmez hülyalar, kurulası çoook zor rüyalar
Senle sığındığımız bir sevda limanı vardı, orda kendimizi mutlu hissettiğimiz,
O da gitti, yok oldu oda...
Yıkıldı limanımız gelme artık benim bu sevda gemime,
kaldıramaz artık bir ihaneti de...

Sefa BURAN
( Yıkılan Sevda Limanı başlıklı yazı Sefa BURAN tarafından 20.10.2009 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.