Karısına laf geçiremeyen müsvedde insan,
Kahvede oturmuş, hükümet yıkıyor,
Geçiyor aradan şubat mart nisan,
Aklını bilmem ki nere sokuyor...
Adam yerine koymaz, evde çoçuğu,
Ömründe görmemiş, ucuz sucuğu,
Yazın giyer gider denize gocuğu,
Beyni taksan kuşa, tersten uçuyor.
Ne düşman biliyor, ne ülke menfaati,
Umrunda mı sanki, gelecek ati,
Ne Polat düzeltir bunu ne de Memati,
Konuşunca ağzı, fitne kokuyor.
Bağırıyor avaz avaz, hökümet istifa,
Bakmıyor tipindeki büyük israfa,
Yemin etse faydasız, yüzün sürüp Mushaf'a,
Vallahi zihninde şimşekler çakıyor.
Diyor ki; ülkede var dikdatörlük,
Bilmiyor zihninde amansız körlük,
Olur mu kardeşim, bu kadar nankörlük,
Ülke bak nerden nere gidiyor.
Halkı bölüp birbirinden ayıran,
Nerde eylem görse fitneye çağıran,
Ağaç kesilmesin diye bağıran,
Barikat yapmak için kökten söküyor.
Zor geliyor tabi, kullanmak aklı,
Çapulcu diyenler sonsuzca haklı,
Kimbilir ki aklı nerede saklı,
Beyni hala sıfır km tutuyor.
Yeri geldi oldular, çapulcu falan,
Yıktılar ortalığı ettiler talan,
Tabi ki üst akıl bunları salan,
Bunları izleyip kahkaha atıyor.
Seni kullanıyorlar ey densiz Bre,
Bakmıyor musun hiç ortamdaki kire,
Seni kullanana ayağın dire
Seni göre göre pisliğe itiyor.
Hrant öldürüldü oldun Ermeni,
Ne çabuk unuttun, Sarıkamış'ta dedeni,
Ülkeyi yıllarca talan edeni,
Kalkmış şimdi el üstünde tutuyor
Parka gitti bir anda oldu gezici
Kendini sanıyor çokluk ezici,
İzledikçe gülüyor emir verici,
Hala kalkmış düşman bayrağı sallıyor.
Bırakmadılar ki ülke kalkınsın, hep hain doldu,
Cemaatçi, gezici, Kemalist ne isterlerse oldu,
Planlar bozuldukça teker teker soldu,
Vallahi ağzınız, lağım kokuyor.
Sefa BURAN
12.03.2016
