Gülün soylu kokusuydu yolunu çizen karanlık

Sessiz yağıyordu o gece yağmur, ıslandı saçı

Yaşam saati tükenir iken, göklere son kez baktı

Avını bekleyen hayvanca salyalar tene yapıştı

Dik bir uçurumdu hayat, çığlıkları geceyi sardı

 

Neden rüzgâr okşuyordu namahrem saçlarını!

Neden denizler hayal, ışıklar böylesine mattı!

Mavi rengini yitirmiş, insanlar kör ve sağırdı!

Neden tüm yalvarışları iğrenç bir yüzde hazdı!

Neden unutulmuş bir köşede gökler karanlıktı!

 

Küçücük ellerini kopardılar gövdeden, kanadı o

İnsanlık sorgudaydı, kör, sağır ve dilsizdi kâinat

Bölündü mantık acılara, sustu kalabalık sokaklar

Emeller bir kurdun ulumasına karıştı, utandı an

Son bir umutla baktı caniye, neden dercesine!

 

Doyumsuz açlık coğrafyasıydı inadına yaşadığımız

Ne yoksulluğumuz, ne zenginliğimizdi sorgulanan

Utançsız güller coğrafyasında korkulardı yeşeren

Ölümün kazanları kaynıyordu her an çevremizde

Kendi içimizdeki oyuklarda saklanarak ölüyorduk

 

Bu çelişkili ütopyada yağlı halatlar attık ağaçlara

Astık, kestik, biçtik, doğradık ereksiz tüm yalanları

Suçlular dil çıkardı akıbetimize, ağırladık saraylarda

Kendi yasalarımızı sildik kitaplardan, yaşadık sus pus

Ateş düştüğü yeri yaktı, kafesimizde biz hep mahpus

 

Not: Yaşamdan koparılan ve bilinmezliğe bırakılan tüm Özge/CAN’lara…

 

Selahattin YETGİN

( Dik Bir Uçurumdu Hayat başlıklı yazı S. Yetgin tarafından 17.02.2015 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.