Hayatımda çok isteyip de yapamadığım bir şeye yıllar önce bu hayalim gerçekleşmediği için şükretmiştim. Bugün ikinci gerçekleştiremediğim hayalim için şükrettim.

Birinci hayalim asker olmaktı. Liseden sonra hava astsubaylığını kazanmış; ama dayımın “Oğlum, ömür boyu askerlik mi yapacaksın?” sözü üzerine moralim bozulmuş, babamın da dayımın sözüne destek vermesiyle astsubaylığa gitmemiş, aynı yıl üniversiteyi kazanarak tercihimi üniversiten yana kullanmıştım.

Benimle aynı askeri sınava giren ve kazanan arkadaşım astsubaylığa gitmişti. Tatillerde üniformasıyla dolaşması içimde hep bir sızı olmuştu. O üniformaya gıptayla bakar, gitmediğim için pişmanlık duyardım. Ta ki askere gidene kadar…

Üniversiteyi bitirip öğretmenliğe başladıktan bir müddet sonra askerlik vazifemi yapmak için büyük bir heyecanla gittim askere. Hayalimdeki üniforma olmasa da bir üniforma giymiştim, artık askerdim. Ancak gerek kışlada gerekse arazide astsubayların yaşadıkları sıkıntıları görüp askeri mantığı kavrayınca “Şükürler olsun Allah’ım, demiştim. Benim gibi tez canlı ve asabi birini asker yapmadığın için sana şükürler olsun!”

İkinci hayalim siyasetçi, politikacı olmaktı. Lise yıllarında başlayan siyasi hayatım üniversite yıllarında zirveye çıkmış, neredeyse okuldan çok siyasetle meşgul olur hale gelmiştim. Başarılı bir öğrenci olduğumu düşünen hocalarım beni defalarca bu konuda uyarmış, siyaseti bırakıp derslere sarılmam için bana görevler, tezler vermişler; ancak siyasetten kopmama engel olamamışlardı. Siyasi yelpazede hocam Hüseyin Çelik’le aynı görüşte olmadığımız için ciddi tartışmalara girmiştik.

İlerleyen zamanda meclise girmeyi, bakan olmayı kafama koymuştum. Şartlar, siyasetten kopmamı gerektirdi. Üniversitedeki siyasi hayatım çok önemsediğim iki şeyi kaybetmeme sebep olmuştu.

Siyaset ve meclis hep bir uhde olarak kalmıştı içimde. Zaman zaman eski günleri arasam da yıllardır uzağım siyasetten. Öyle ki on yıldır, benimsediğim partinin binasına bile gitmişliğim yoktur.

Son bir haftadır siyasette yaşanan olaylar neticesinde çok isteyip de gerçekleştiremediğim ikinci hayalimin gerçekleşmemesine şükrettim. Siyasetten koptuğuma ve kazara milletvekili, bakan olmadığıma şükrettim.

Düşünsenize, ben şimdi sağlık bakanı olacaktım, domuz gribi tehlikesine karşı 40 milyon aşı siparişi verecek, toplumu bilinçlendirmek için mücadele edecek, ilk domuz gribi aşısını kendime yaptıracak, halkın domuz gribi aşısı olması için mücadele edecektim; ama başbakanım bu konuda bana destek olmayacak, basının önünde fırça atacak, sonra grup toplantısında bakanımla aynı görüşte değilim diyecek ve aşı olmayacağını belirtecek.

Sana şükürler olsun Allah’ım. İyi ki siyasetten kopardın beni. İyi ki milletvekili, bakan; özellikle de sağlık bakanı olmadım. Dedim ya tez canlı ve asabi biriyim. Japonları bu konuda çok takdir ediyorum. Onlar, böyle bir durumda ya istifa ederler, ya harakiri yaparlar.

Eminim ben de öyle yapardım.

Verdiklerine hamd ediyoruz. Vermediklerin için de şükürler olsun Allah'ım.

( Şükürler Olsun Allah'ım! başlıklı yazı M. Kuvancı tarafından 9.11.2009 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.