1
Adam, varlık hakkında düşünmekten yorgun,uykuya daldığında, rüyasında
bir sahildeydi. Kumsalda ilerlerken
denize bakıp, yine varlık hakkında düşünüyordu.
O sırada bir deniz kabuğunun kendisine
seslendiğini duydu. Kabuğu alıp içine bakınca sırrı çözeceğini içsel olarak
biliyordu. Baktı. Kabuğun karanlığında sonsuz hızda ilerleyen bir düşünceydi
şimdi.
Dünyayı, yıldızları, galaksileri, tüm bunların
kabuğun içinde olmasına şaşarak aştı. Ve dışa doğru mu içe doğru mu gittiğini
bile anlayamamıştı. Sonunda uçsuz bucaksız bir karanlığa kavuştu. Bu hiçlikte
yok olduğunda, sırrı kavramıştı. Sonra kabuğu indirdi. Yeniden ışığa ve denize
baktı. Hiçlik onu sıkmış, ürkütmüştü. “Böyle daha iyi” dedi… Ve uyandı…
Bir baştı
bu.
Köpek şeye baktı
Bir taştı
bu.
Şey kendine baktı
Ne baştı,
ne de taştı…
Sanatkarının hayali gerçek etmesi
Sözde, varlığa dökmesiydi.
Taşa giydirilmiş bir hayaldi
Sonsuz Tek Var’ da var
Bir
dalgalanmadan ibaretti.
Bunu bildi
Benliğini aştı
Kendinden geçti
Yokluğunda
Hiçliğin
sonsuzluğuna aktı
O şimdi hiçliğinden Hu’ya varan dı…