“Fitne, uykudadır. Onu uyandırana Allah lanet etsin!” (Hz. Muhammed)

            “Yakında büyük fitneler olacak, o fitneler çıktığında (yerinde) oturanlar ayaktakilerden, ayaktakiler yürüyenlerden, yürüyenler koşanlardan, daha hayırlı olacaklar. Kim o fitne içinde bulunmuş olursa, ondan uzak dursun. O zaman bir iltica yeri, sığınacak mekân bulursa ona sığınsın.” (Buhari 8, 92; İbn-i Mace, 2, 3961.)

Fitne kelimesinin küfür, azgınlık, sapıklık, günah, rüsvalık, ayrılık, birisini azdırmak, delilik, iç ihtilaf ve kargaşa, kavga, kalbin bir şeyi fazlaca beğenip, ona meyletmesi, hoşuna gitmesi, bela, azap, musibet, imtihan, anarşi ve bozgunculuk... gibi anlamları vardır

 

Bu kelime türevleriyle birlikte Kur’an-ı Kerimde 60 ayette 12 farklı anlamda kullanılmıştır:

 

1-Azap (Zariyat, 14), 2- Şirk (Bakara, 217), 3- Küfür (Hadid, 13, 14), 4- Günah (Tevbe, 49), 5- İşkence ve eziyet (Nahl 110), 6- Bela ve imtihan (Ankebut, 3); (Enfal, 25), 7- Gönül kırma ve ta’zib (Buruc, 10) 8- Öldürme ve helak (Nisa, 101), 9- Doğru yoldan saptırma (İsra, 73), 10- Sapıklık ve şüpheye düşürme (Sâffât, 161-163), 11- Özür ve illet (En’am, 23), 12- Delilik ve gaflet (Kalem, 5, 6).

 

Hadislerde fitne kelimesi, daha çok "Toplumsal bozukluk, düzensizlik, dengesizlik, anarşi...” vb. manalarda kullanılmıştır:

 

"Fitne, deniz dalgaları gibi dalgalanır" (`Buhari, fiten, 17; Müslim, iman, 231).

Bilhassa Hz. Peygamber "Deccal`dan" bahsederken, fitne kelimesini kullanmış, ümmetini bu fitneye karşı dikkatli olmaları için uyarmıştır (Buhari, fiten, 26, i`tisam, 2; Müslim, küsuf, 8; Ebu Davud, fiten, 24, 149).

 

Yine Peygamber Efendimiz (s.a.v.), birçok duasında da mutlak olarak fitneden, Allah`a sığınmış (Buharı, daavat, 35; Müslim, fezail, 137...) ve dünyanın, malın, fakirliğin, kabrin, ölü ve dirilerin, kadınların ve cehennemin fitnesi konusunda da ümmetine çeşitli tavsiyelerde bulunmuştur ki, mezkûr konularda söz konusu olan fitne, insanı dinini yaşamaktan alıkoyan, Allah`a ulaşmaya engel olan veya insanı cehenneme sürükleyen etken, sebep... vb. anlamlara gelmektedir.

 

Hadis Kitaplarında "Kitabü`l-Fiten" diye bölümler vardır. Buradaki "Fiten" kelimesi de fitne kelimesinin çoğulu olup, söz konusu bölüm Hz. Peygamber`in, kendi vefatından sonra meydana gelecek fitnelerle ilgili hadislerinin yanında, kıyamet ve ahiretle ilgili hadisleri de ihtiva eder.

 

Yüce Allah, zararı herkese dokunan musibeti, günahkar olan ve olmayana kadar herkese ulaşan, anlaşmazlık, kavga, kaos... kısacası terörden kaçınılmasını emretmektedir:

 

"Ey müminler! Öyle bir fitneden sakınınız ki, o hiç de sizden, yalnız zulmedenlere dokunmakla kalmaz -onun dehşeti günahsızları bile kuşatır-. (Enfal, 25).

 

Örneğin tarihteki Cemel ve Sıffin vakaları, Hz. Osman ve Hz. Ali`nin şehid edilmeleri, Hz. Muaviye`nin oğlu Yezid`i kendine halef ve veliahd tayin etmesi gibi İslam devleti bünyesinde ortaya çıkan fitnele sonucu birçok Müslüman hayatını kaybetmiş yeni yeni batıl mezheplerin ortaya çıkmasına sebep olmuştur. Açılan bu tür yaraların kanları maalesef zamanımıza kadar akmaya devam etmiştir.

 

Gerek jeopolitik önemi ve gerekse vaktiyle üç kıtada söz sahibi olan Osmanlı bakiyesi olması açısından ülkemiz üzerinde öteden beri birçok oyun oynanmaktadır. Milletimizin toparlanıp kendisine gelmesine, birileri tarafından adeta müsaade edilmemiş ve edilmemektedir.…

 

Son günlerde gündemden düşmeyen “Bu Suça Ortak Olmayacağız” başlığıyla yayımlanıp 1128 Akademisyenin imzasını taşıyan bildirisi, her ne kadar “Barış İstiyoruz” havası verilse de “FİTNE” açısından oldukça manidardır.

 

Çünkü ABD, bugüne kadar her nereyi işgal edip perişan ettiyse; oraya barış ve demokrasi götüreceğini vaat ederek bu emperyalist emellerini gerçekleştirmiştir…

 

Dağdaki eşkıyayı şehre indirip belediyelerin desteğiyle açılan içi bomba ve mayın döşeli hendeklerle yöre halkını perişan edip göçe zorlayan şeytansı fitneye bir nevi arka çıkmak, “Aydın ve Akademisyen” kimliğiyle asla bağdaşmaz bir durumdur...  

 

            Yerkürede oynanan bütün oyunlar ne hikmetse Müslümanların bulunduğu coğrafyalarda icra edilmektedir ve ne yazık ki, aramızdaki işbirlikçi bir takım beyinsizlerin yüzünden ucu hepimize değen ve yüreğimizi yakan mağduriyet ve mazlumiyetleri yaşamaktayız…

 

            Burada yapılacak olan şey; duygusallığı ve çaresizliği bırakıp aklımızı başımıza devşirerek her ne sebeple olursa olsun fitneye asla pirim vermemektir…

 

            Yüce Allah’ın, her türlü fitneden milletimizi, memleketimizi ve İslam âlemini koruması dileğiyle…

 

 

MFK           

( Fitneyi Uyanık Tutmak! başlıklı yazı MFK tarafından 17.01.2016 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.
 

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu