Bayrağa bakıyorum boynu bükük, haritaya bakıyorum adeta kan ağlıyor, ecdadımızı düşünüyorum haklarını bize helal ederler mi acaba ya da bizim böyle bir kaygımız kaldı mı? Her tarafta korku, şiddet, terör... Ve Avrupa’nın imrendiği Türkiye’deki genç nüfusun gelecek ümidi yok, heyecansız, vizyonsuz, karamsar ve bitkin haldeler. Daha işe başlarken google’un arama motorundan "ne zaman emekli olurum" diye yazıp araştırıyorlar. Ama yaşarken de günü kurtarmanın derdindeler. İkisinin sonucu da ne acıdır. Düşünmeyen, düşünemeyen bir nesil ortaya çıktı. Heyecan yok, azim yok. Olaylara tepki veremeyen, siyasetinde muhalefet yapamayan bir dengede, bu çaresizliğin içinde bön bön bakan birer robot olmuşlar. 

Bu yazımı okuyan sizler lütfen söyleyin, izdivaç programları artık bir toplumsal sorun haline gelmedi mi? Uzmanların görüşleri de bu yöndedir ve topluma, aile yapısına verdiği bu zararlar hakkında uzman görüşlerini kim dikkate alıyor ki… Toplumda izleyenler arasında şikâyetlerin büyük çoğunluğunu bu konu oluşturuyor. Sözde aile kurmayı amaçlayan bu programlar yüzünden insanlar evlilikten soğuyor.  Bu programlarda yaşanan rezilliklerin haddi hesabı yok. Her iki cinsi de rencide edici en önemlisi Türk aile yapısını rencide edici şeyler görüyoruz. Evin var mı? Araban var mı? Evlilik gibi kutsal bir müessese, ne İslamidir, ne medenidir ne de ahlakidir ve sorumsuzca güzel duygular kirletiliyor. Şu soruyu dikkatlice düşünmemiz lazım “Sizce bunları izleyen çocukların ileride karşı cinse bakış açısı nasıl olacaktır?” anlamadığım diğer husus ise, bunların bu kadar şikâyete rağmen nasıl reyting rekorları kırıyor olabilmesidir de…

Yayınlanan bir dizinin ilerleyen bir bölümünde geçmişe dönük sahnelerin birinde bankta herkese açık bir parkta pamuk şeker yiyen bir kızın erkek arkadaşına bunu elleriyle yedirmesi yetmezmiş gibi sonrasında yanak dudak vs. tekrar tekrar öpmesi. Şimdi bu nedir siz söyleyin, çocuklarımıza ne kadar kötü bir örnek. Ve bunun yönetmenin de farklı açılardan sürekli olarak bu rezil görüntüyü tekrarlatması… Diğer sahnede yine herkese açık bir mekânda genç bir kadının birden bire adama yakınlaşması, daha bir iğrençtir. Dizi dizi olmaktan çok kadınların bir erkeği öpme yarışına dönüşüyor resmen. Açık alan veya kapalı alan fark etmez bu şekilde iki kişi mahremiyetinin milyonlarca kişinin izlediği bir dizide gösterilmesini hangi aile ister ki… Çocuklara ne kadar yasaklasak, ellerinde kumanda var, her zaman başında mı bekleyeceğiz. Yine Bahsedilen dizinin bundan önceki bölümünde de evli bir kadının yıllar önce sevgili olduğu başka bir adamla yakınlaşması ne kadar ahlaki sizce? Bana göre ne İslami yaşantımızla örtüşür ne de ahlaki değildir.

Ekran başında bu sahneyi beklenmedik bir şekilde izleyen çocuklarımıza biri evli diğeri bekâr bir kadın ve erkeğin yakınlaşmasını nasıl açıklayabiliriz? Bu mahcubiyeti bu ahlak dışı olayı nasıl izah edebiliriz. Çok çirkin bu durumun herkesin izlediği bir dizide gerçekleşmesi utanç vericidir.

Burada Medyayı suçluyorum ve diyorum ki, siz suçlusunuz. İşte sizin müsaade ettiğiniz evlilik programları, eğlence programları, sapık programlar, ahlaksız diziler koca bir nesli böyle heba etti, etmeye de devam ediyor. Üzerimizde oynanan, arkasında hukukun izin verdiği boşluğa sığınarak hiçbir ceza almasına izin vermeyen arkalarında birçok koruyucu kanun maddeleri var. Hep beraber seyircimi kalacağız veya bu oyunun parçası mı olacağız? Bu sergilenen oyunla nasıl baş edilir, çaresizliği içindeyim.

Temiz bir toplum ve ahlaklı gençler için televizyondaki dizilerde hiçbir şekilde iki kişinin gizli paylaşımı olan mahrem yakınlaşma sahnelerini görmek istemiyorum. Her görüntü sanki gençlerin olmazsa olmazı ve örneği olacakmış gibi senaryo ediliyor. Gençler bunları örnek alıyor maalesef. Toplumsal yozlaşma, fikir özgürlüğü çerçevesinde hızla büyüyor ve ahlak erozyona uğruyor. Ne kadar biz yasaklasak, çocuğun bizim dışımızda paylaşım bulduğu bir yaşantısı var. Bu yasağa uymayan bir ailenin çocuğu çocuğunuza, bu gibi rezillikleri sanki iştahla yemek yer gibi anlattığında, yasaklı çocuğunuz bu gibi şeyleri merak ediyor. Görmek istiyor… Çocuklarımız, sanal oyunlar, televizyondaki rezil programlarla büyümeye devam ediyor maalesef.   

Ne yapabiliriz, görüşü olan var mı?

Saffet Kuramaz

( Hiç Düşündünüz Mü? başlıklı yazı safdeha tarafından 15.03.2016 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.