BÖLÜM_1

BEN VE KÖYÜM


Yine güneş doğmakta aklım kalmamış. Ardı sıra git gel zaman eteklerinden yırtılmış. Güneşin şapkaları şafak gece ile helalleşir gibi. Nur kaçtığı yerden toprağa gelir. Bu nasıl bir gün….Bugün nasıl bir gün bugün nasıl bir gün….Güneş öyle yangın öyle ateşli doğuyor ki….Karanlığı üstüne yüklemiş gibi. Kafam çatlar gibi…Beynim küflü peynir gibi…. Kafatasımın tam ortasında, ince keskin tırnağım en yırtıcı hayvanın pençesi gibi….Kirpiklerim bir kartalın kanatları gibi…Gözlerim şelale bulutların üstünden akacak patlayacak sanki. Bulutları dağıtacak yeryüzünü batıracak gibi. Bu gün güneş niye doğuyor batana kadar ne gönüller  ne acılar görecek ne yürekler yanacak ne ıstıraplar görülecek.
Takvimin üstünden bir gün daha silinecek. Ömürden bir yaprak daha kopacak. İklimler belki teselli bulacak. Hadi kalk ayaklarım, biliyorum yorgunsun dayan,  bir gün daha dayan.  Yarın da dayan ertesi gün,  yine dayan. Çok yolumuz var,  varsın kopsun takvimden yapraklar. Dayan, dayan ayaklarım
Dayan,  yokluğun nabzına varıpta dokun 
Arası bir nefes , var ile yokun .
Güneş yürüdükçe etrafında dünü savrulur. 
Ayaklarım yürüdükçe altında günü savrulur. 

Bu gün bir yola çıktık ey ayaklarım. Beni çıktığım bu yolda menzilime ulaştır. Yarısında yoruldum deyip gitmemezlik yapma.
Ey kollarım Şahin’in kanatları gibi, açılın rüzgârla yarış edin. Ayaklarımı fazla yormayın makas gibi açılıp kapanın yeri geldiğinde bir dağı ortasından kesin.
Ey benim yüreğim! Ey benim gönlüm! Sakın ha! İmanını eksiltme,  işte o zaman kalırız. Ya Rab utandırma imanını eksiltme artır. Benim bu yolda ki yoldaşıma  (mürşidime)  bir an önce kavuşmayı nasip et.  Onu bulmayı nasip et, yoksa bilirim ki bu yol bitmez.  Korkarım gidemem bu uzun yolda, gidemem. Biz bu yolu kimden öğreneceğiz.  Bin yıllar evvel   mezheplerden  mi ?  Yoksa Ashap zamanında bulunan onların yetiştirdikleri alimlerden mi?  Ashab-ı  Kiramın Rıdvânullahi Teâlâ aleyhim ecmaîn yolunda olmak isteyenin ehli sünnet mezhebinde olması lazımdır.
 İslam huzurdur,  barıştır, adalettir.  İslamiyet huzuru ve barışı Dârülislâm’ da temin eder. Bunun içinde Dârülislâm’ da ki Müslümanların ve zimmilerin İslam'ın emirlerine ve yasaklarına uyumaları gerekir.
Bir gün Ashab-ı  Kiram Resulullah Sallallahu Aleyhi Vesellem Efendimize sorar:   Ya Allah'ın Resulü İslamiyet nedir?   Efendimiz cevap verir: Müslümanlık Allahu Teala'nın emirlerini büyük bilmek Allah-u Teala'nın mahluklarına acımaktır. 
İnsan bir anlık öfkesine yenik düşüp hem kendi dünyasını hem diğerlerinin dünyasını kararta biliyor.
Bende imanımla bu yolda bir eser yazmaya karar verdim. Bu kitabımda  her şey  olacak . Bunlar yaşanmış olaylardır, inşallah sizlerde okurken haz alarak okuyacaksınız. Elbette hatalarımız olacak kopukluklar olacaktır. Şimdiden sizlerin affına sığınarak Allah’ın izni ile bu yolda ki ilk kitabım olacak.   Önce Allah’ın izni, sonra sizlerin desteğiyle İnşallah muvaffak olacağız.  Okurken aralarda kendi şiir ve beyitlerimden konuya göre ara ara olacaktır.  Bazı hikâyeler İslami yönden parantez içinde anlatılacaktır. Bu da konunun daha iyi anlaşılmasını sağlamak içindir. Güzel bir dua ile duamıza başlayalım.     

Ey geceden gündüzü soyup çıkaran Rabbim!
Ey Güneş’i yoluna koyup kendi halinde yürüten Rabbim! 
Sen can vermezsen Ay ve yıldızlar çürük hurma sapı gibi kalır.
Ey yeşil ağaçlardan kırmızı ateş çıkartan Rabbim! 
Ey çürümüş kemikleri diriltip can veren Rabbim! 
Sen ki bize yeryüzünü boyun eğdirdin.
Bizi onun dağların da, tepelerinde, 
Ovalarında omuzlarında gezdirdin.
Sen kullarını lütfunla ağırlayansın. 
Bunları yapan şüphesiz Sen’sin! 
Sen her şeye Kadir, Muktedirsin.
Yarabbi Sen üstümüze Gök kubbeyi çatı yapansın! 
İçine ışıklar saçansın yıldızları birer kandil yapansın!
Yarabbi! Sen bulutları evlek evlek yürütensin. 
Onları şelale yapıp şarıl şarıl akıtansın.
Sen takva sahiplerini kurtuluşa erdirensin. 
Yarabbi! Sen Yusuf’u kuyudan çıkarıp Mısır’a hükümdar edensin 
Yarabbi! Sen kralı sevdiğin kuluna esir edensin. 
Yarabbi! Sen Sen’den isteyeni kurtuluşa erdirensin. 
Yıllarca ehli keyfini bir mağarada uyutup yıllar sonra uyandıransın.
Ya Rab! Bizlere zakkum ağacında kaynayan kızgın yemek verme.
Bizi tutupta cehennemin ortasından sürüme.
Üstümüze kaynar sular dökme.
Bizlere ince ipekten, parlak atlastan elbiseler giydir.
Senin lütfunun şulesidir en güzel dilekler.
Senin lütfunla ulviyet kazanır melekler.
Bizlere Yüce Kudretinle merhamet eyle. 
Sen yüceler yücesisin. 
Senin Kibriya’nı anlayacak akılla, imanla ile donat bizi.
Sen ki Güneş doğmadan, nimetlerini 
Şafağın kanatlarıyla ufkun dağarcığına, 
Şiraze gibi koyansın.
Yarabbi! Sen o doğan Güneş’i 
Bir gelincik gibi yarasının kanatlarında, 
Gecenin kundağına sarıp sarmalayansın.
Hüküm, hikmet sahibi Sensin.
Göklerin ve yerin sahibi Sensin 
Senin izzetini, Sana olan ibadetin lezzetini ver.
Sen merhamet edensin. Sen açılan elleri le edilen duaları kabul edensin.
Bizim her yerimiz kir şefaatinle nurunla yıka bizi.
Biz aciz kullarından merhametini esirgeme 
Sen merhamet sahibi Yücenin en yücesisin .. 
Bizleri utandırma Allah’ım 

AMİN 

Not
Sevgili dostlarım bir yola çıktım. Allah’ın izniyle bir roman yazma başladım. Bu ilk giriş oldu. Yazdığım bölümlerde tavsiyelerinizi dikkate alacağım. Sizin güzel katkılarınız ayrı bir renk katacaktır. 
Saygılarımla selamlıyorum.
( Ben Ve Köyüm-1 başlıklı yazı Harun Yıldırım tarafından 17.10.2016 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.