Taş
toprak su karışmış dantel gibi egede
Adalet
bodrumda kör kim kimi kovalıyor?
Kış
geldi çattı derken hüzün var yörüngede
Şimdi
karaya vuran cesetler çoğalıyor.
Karnı
şişkin mandalar yükten sabah edemez
Açlık
beyne çarpınca garip yayan gidemez
Bir
lokmayla doyanlar zaman bitsin istemez
Kadük
doğmuş insanlık hep çaresiz kalıyor.
Karşı
deniz yamacı özgürlük demişlerdi
Hayatı
yaşamayı onlar çok sevmişlerdi
Biz
ölümden korkmadık diyerek evmişlerdi
Soğuk
tuzlu sularda sona el ovalıyor.
Eli
mavzerli yetmez bekler dikenli teller
Her
adımda bir tuzak tükenmez ki engeller
Kurtuluş
şansa bağlı boğmazsa azgın seller
Kırk
yamalı bohçamız sessiz dibe dalıyor.
Yolu
cennete çıkan yaşlı çocuk ve bebek
Küçücük
bir raporla artık onlar kelebek
Gözlerden
yaş akmazken kalpte gül öbek öbek
Zalim
küstah saatler neden erken çalıyor?
21.11.2016
Ahmet
Çelik