KİTAP İNCELEMESİ (8)
Kitabın
Adı : Kürk Mantolu Madonna
Üst Başlık :
Yok
Yazarı : Sebahattin Ali ( 1907 – 1948)
Çevirenler
: Türkçe
Yayınevi : Yapı
Kredi Yayınları
Yayıncı : www.ykykultur.com.tr
Sayfa Sayısı : 160
Kategori : Roman
Baskı : 82. Baskı Eylül 2016 İstanbul
ISBN : 978 975 363 802 7
Okuma başlangıç : 24.11.2016
Okuma Bitiş : 26.11.2016
İnceleme Yazısı : Ali Rıza MALKOÇ www.arm.web.tr
Okuyana yeni kitap Önerisi : Eşekli Kütüphaneci / Fakir Baykurt / Literatür Yayınları/
147 Sayfa
Romanda
kısaca, hayata ve insanlara pozitif bakan, sabırlı, zorluklara dayanıklı bir
şahsiyet canlandırılmış ve sonu ayrılıkla biten bir aşk hikâyesi var.
Olağanüstü akıcı bir
dil, yerli yerinde, kalbimizde farkı kapılar açan betimlemeler, öngörülerle
örülmüş.
Adeta 75 yıl önce bu
topraklarda insan psikolojisinin, toplum sosyolojisinin temeli atılmış.
Ne kürk, ne manto, ne
Madonna yani. O, ulaşılması gereken simgesel bir değer gibi.
İnsani duygularla yola çıkılmış, vicdani haykırışlar
serpiştirilmiş, toplumsal tespit, tahlil ve analizlerle
yüklü, beynimizin,
kalbimizin belki de fazla harekete geçmemiş hücrelerine kan pompalayan, insani
duygular aşılayan bir eser. Zarif bir duruş, naif bir anlatım, yaşam dolu bir
içerik.
Sevgi, aşk, sadakat,
hüzün, özlem dolu cümlelerle, aşkın ve sevginin felsefesi işlenmiş cümlelerde.
Bir kişiye, çevresinde insanca muamele yapılmadığını
düşünün. Bu kişi çevresini suçlayamaz, buna cesaret edemez, neleri kazanıp
neleri kaybedeceğini çok iyi bilir.
Bunun yerine, kendine
rakip gördüğü kişileri ya da hiç alakasız şahsiyetleri suçlayarak tatmin olur,
kendini avutur. Bu bilimsel olarak tespit edilmiş bir davranış bozukluğudur. Bu
konu, eserde çok güzel örneklendirilmiştir.
Bir bina yapmaksa niyetimiz çabamız; önce temel atıp
duvarları öreriz. Duvarlar önce kalın sıvayla, sonra ince sıva, peşinden
alçılama, zımparalama, astar boya ve sonunda odamızın almasını istediğimiz
renkli boyayı süreriz değil mi? Yani duvardan sonra en az altı işlem sırası
var. Yemek, tatlı, çay, meyve sıralaması gibi.
İşte deneyim, olgunluk, insan kalbi, gönlü, beyni de buna
benzer şekilleniyor. Eğitimin, okumanın, öğrenmenin, dinlemenin de bir sırası
olursa kalıcı bir anlam kazanıyor. Eserde bu havayı, deneyimi görüyor okur.
Bu kadar güzel duygu ve
düşüncelerle yaşamı tasvir eden, özlemleri hep insanı yüceltmekle yoğrulmuş bu
yazarın, zindan ve ölümle cezalandırılması da, sebebi açıklanamaz tarihsel bir
tezat olarak zihnimizde yer etmiştir.
Bu roman, bizleri sevgiye, aşka, çevremize, topluma,
insanlığa daha çok yakınlaştıracağını ümit ediyorum.
Başka bir kitap tanıtım yazısında buluşmak dileğiyle
Ali Rıza Malkoç
04.12.2016 Samsun
#armozdeyis