Öl dedim öncesizliğime,

Teferruatını bilmediğim bir hutbeye sığındığım

Tek izlek tek suret,

Asılı rehavetin batağında

Peyda olan malum sona yüklü kefaret.

 

Gölgemden nasiplendim ansızın,

Bukalemun imgelerde sağalttığım hezeyan ertesi

Kalburüstü yalnızlık yine eşleşen

Evrenin tek armağanı.

 

Bir matemdi madem,

Bir kelam bir rahle bir yürek;

İçini boşalttığım asırlarca yüklü nedametin

Görkemli vasıfsızlığı mücbir sebeplerle çoğaldığım,

Yüz görümü bir istikamette darmadağın,

Kanayan suresinde bilinmezin

Kandığım yalanlarına gülen şeytan ahkâmların.

 

İpliği pazarda nice beyhude tantana,

Cafcaflı hegemonyalara yüklediğim

Basireti bağlansa ne yazar, demek nasıl ki

Muteber bir tını yine dağılmışlığımın huzmesine sığıntı

Bir makamda yol vermişliği sergüzeşt bir sanrıda

Kaybolmalarımın esrarı sadece

Yüz görümü bir milatta saklı:

Miadı dolmuş mutluluğun kayıp kaydı

Evrende damıtılmış bir zerre de olsa

Varlığın hezimetinde kayıp bir yargı.

 

Kurtuluş bildiğim miladımın arka yakasısın:

Yankısızlığımın sessizliğinde eğilip büküldüğün sanrılarına

Gizem yüklediğim ve hatmettiğim ıstırabı taşırken

Sol yanımda

Biraz da demediklerine kefilim,

Dediklerim kanarken içimde

Kanmak istediğim bir yalansın

Yine de tedbiri elden bırakmadığım…

 

Öleceğimi mimledi serçeler,

Camımda kırgın gagaları,

Kırık bir buse kondurdum

Ölmezden önce son serçe.

Damıttım da isini kirini yüreğin

Ve kahpe bir gölgeye vuruldum gecenin bir vakti:

Görmediğim bir mevsime

Ekmeyi düşündüğüm umutlarım.

 

Ola ki gelir çalarsın

Kayıp ruhumun kapısını

Bil ki tanımam senden önce kimseyi

Ve darp ettiğim bir şiiri de adarım

İhanet olsa da vebali

Yazmaktan geri duramadığım

Hangi hikâye ise

İçinde kaybetmediğim çocuk yanım.

 

Ay yüzlü üşümelerimi de unuttum,

Kerelerce aldanan miadı dolmuş ne varsa,

Her izleği sen bildim,

Her acıyı yâd ettim günbegün

Umuttun oysa nasıl derin,

Uykulara sızan kâbusların kefaretini

Boş yere mi ödedim,

Bilinmezliğin muhafız alayı,

Düşüncelerin zikrinde yığılı

Onca alayını

Görmezden gelmek miydi

Yüreğin fiili:

Hem de bir terennüme bağdaş kurduğum

Gök kubbede yine ve sadece

O’nun nezdinde.

 

Bir boyuttum boyutsuzluğun

Çalarken şarkısını.

Bir buluttum az sonra dağılacak

Ve sandım ki dağılacak o muteber yanılgımda

Uyumuştum gecenin kör vakti.

 

İflah olmazdım artık,

İnkâr edemediğim ne ise

Ne yalandı ne de göreceli bir kehanet:

İfşa ettiğim tek meblağdı oysa

Mabedime yağan sonsuz rahmet.

 

( Öl, Dedim Öncesizliğime... başlıklı yazı GÜLÜMM tarafından 22.12.2016 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.