Ömrümden neler alıp neler verdin vefasız yıllar 
Kimi zaman gökyüzünden Güneşin sıcaklığını
Kimi zaman yeryüzünden toprağın kokusunu
Ruhuma, yüreğime ektin hiç tereddüt etmeden
Sonra döndün dedin ki, 
"Verdiklerim, aldıklarım sana sunulan yaşam
Isyan etmeden yaşaya/ta bildiğin kadar, yaşa şükret" 

Sevgiden yoksun, sevgisizliğin kol gezdiği
Yüreğimin pare pare olmuş ıslak kaldırımlarında
Geleceğe  dair kurduğum düşlerime umutları kararken
Geceleri gaz lambasının ışığında sığındığım
Birbirinden renkli  ışık saçan kitaplarım ise
Karanlık günlerden aydınlık günleri muştuladı
Ömrüme biçtiğin  yaşamın tozlu kirli raflarına

Hak ettiğim ama hiç bir zaman yakalayamadığım
Bir avuç mutluluğu huzuru yakalamak için
Yoluma bıkmadan usanmadan acımadan serptiğin
Kan revan içinde kalıp acısını yüreğim de hissettiğim
Çakıl taşlarına inat dimdik ödün vermeden yürüdüm
Yeryüzünden gökyüzüne uzanan yolculuğun son deminde
Biçtiğin yaşama herkese, herşeye inat gülümsüyorum

Şimdi benim de, bana biçtiğin yaşama  bir çift sözüm var  
Yıllar bir şeyi unuttun, yaşamak da yaşatmak da 
Bir varmış, bir yokmuşla biter
Kimi bu dünyayı gelir bu dünyayı yaşar her şeyi unutur
Kimi bu dünyayı gelir bu dünyayı yaşarken Ahretini hazırlar
Sonun da yaşananlar da yaşatılanlar da Allah'ın ikrarıyla
Insanoğluna iki cihanda Cenneti yada Cehennemi muştular
( Gülümse... Bir Varmış Bir Yokmuş.. başlıklı yazı Kara kız tarafından 26.12.2016 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.