GÖLGE


 


Gölge. Her şeyin bir gölgesi var. Işık hariç. Nedir gölgenin gizemi? Gizem, ışıkta gizli. Gölge. Işıksızlık denizi… Ve ışık varsa ışıksızlık var. Işık yoksa gölge yok. Nur yoksa beden yok…


 


Ama bir sabah, dedi adam, tülün ardından süzülen ışığın gölgesini tattım ben. Işığa düşen ışığın aydınlık karanlığını…


 


Gölge. Ruhun izdüşümü. Gölge. Varlığın karanlık yüzü, yokluk yanı. Gölge. Hiçlik bölgesi…Ve varsam, gölgemle varım dedi adam. Gölgem benim gölgem, ya ben neyin gölgesi .  


 


  


ÇOK ŞEY OLAN ADAM


 


Çok şeyi olan bir adam vardı. Bir gün yoklar ülkesine geldi. Yoklar ülkesinde, çok şeyi olan adamı kimse bilmedi. O, varsıllar arasındaki yoksullar gibi. Burada, çok şeyi olan adamın şeylerinin ona vereceği hiçbir şey yok. Burada sahip olduklarıyla, hiçbir şey alamaz. Burada alınacak tek şey yokluk.


 


Ve çok şeyi olan adam, şeylerini bir bir terk etti. Yoklar ülkesini, bıraktıkları, varsıl kıldı. Böylece adam, sahip olduğu şeylerden her kurtuluşunda, yoklar ülkesinden varlar ülkesine bir adım daha yaklaştı.


 


Çok şeyi olan adamın çok şeyi kayboldu. Az şeyi olan adamların azı çoğaldı. Çok şeyi olan o adam, az şeyi olan adam olduğunda, çoklar ülkesindeydi. Az şeyi olanlar o zaman onu bildi. Çok aza o zaman yetişebildi…


 


O şimdi, zenginler içinde bir fakir gibi. O şimdi varlar ülkesindeki yokluk adamı. O şimdi, varlıklarıyla değil, yokluğuyla tam. Yoklar ülkesinde çok şeyi olan o adam, artık çok şey olan adam




 


                                   KOŞAN ADAM


Durmadan koşan bir adam vardı. Bir gün koştuğu yolda kaçan adama rastladı. “Zavallı adam, koştuğunu mu sanıyorsun” diye düşündü. “Sen korktuğundan koşuyorsun. Buna koşmak denmez. Bu koşuş, gün gelir seni tüketir.” Ve kaçan adamın yanına koştu. Ona bunları söyledi. Ve kaçan adam dedi ki: “ Ben zaten koşmak iddiasında değilim. Ben, kaçarken koşuyorum.”


Oysa koşan adam, bu yolda herkesin, koşmak adına koştuğunu sanıyordu. “Peki ya sen? Geçmek için mi yoksa koşmak için mi koşuyorsun?” “Ben, durmadan koşan adamım. Ben koşarak yaşarım. Elbette koşmak için koşuyorum.” “Eğer gerçekten öyleyse doğru yolda koşuyorsun. Ama ya değilse? Ya ben kaçarken koşarken, sen de koşarken kaçıyorsan? Ki geçmek için koşan, kaçandan farksızdır. Onun korkusu rakibidir. Ve senin yolun, benim yolumda olduğuna göre, benim korkumda, senin korkundur.”


“Hayır” dedi koşan adam, daha da hızlı koşarak. “Ben kimseyle yarışmıyorum. Ben kendime koşuyorum.” Ve o zaman “Rakip her zaman başkası değildir” dedi koşan adamın kaçan yanı… “Korku her zaman başkasından değildir. Neden durmadan koşuyorsun? Neden hızlanıyorsun? Bu yolda her koşanın rakibi vardır. Bu yolda her koşanın korkusu… Eğer emin olsaydım koşmazdım. Eğer doğru olsaydım, dururdum.”


Ve durdu. Ve ilk kez, koştuğu yolda duruyordu. Ve duran adamı gördü. Oturmuş, akan yolu izliyordu. O hep ordaydı. Yolla birlikte gidiyordu. Ama onu ilk kez görmüştü. “Durmadan koşan, bir gün duracaktır. Sanki o, durmak için koşar. Ama koşmadan duran, zaten duruyordur.” Ve duran adamın yanına durdu ve ona sordu:“Geçmeye çalışan, rakibini geçerse rakipsiz mi kalır? Kaçan, kaçtığından kurtulduğu zaman korkusuz mu olur?”  “Sadece yarışmayan rakipsizdir.” dedi duran adam duruşuyla ona. “Baştan rakipsizdir. Kimseyi geçmez. Kimseden kaçmaz. Hiçbir şeyle yarışmaz. O, koşmadan koşandır. O yarışmadan kazanır.”


Ve artık duran adam olan koşan adam, yolun kenarına oturdu. Çok ama çok yorgundu. İlk kez dinlenmeyi denedi. İlk kez koşmadan yaşamaya koyuldu. Ve ilk kez yolu dinledi. O duruyor, yol akıyordu.    


 


  

( Mana Aleminin Gücü -- Meseller 5 - başlıklı yazı KENAN KOÇ tarafından 2.01.2017 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.
 

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu