Düşünerek hayata geçirmek yerine düşünmeden
hayatımızı kaosa çevirdik
Şikâyetlerle öylesine iç içe oldu ki
vaziyetimiz nedir hiç düşünmedik eziyetle yaşadık
Hep birisinden bir şeyleri bekledik, bu
beklediğimizi gerçekleştirecek olanın biz olabileceğini aklımıza getirmeden
yıllarca boşa bekledik.
Farkındaysanız bizler yıllardır
araştırmadan bir beklentiye cevap verecek soruları çözmek yerine, yeni yeni
soruları bularak cevapsız yaşıyoruz.
Korku ölüm için olmamalıydı, korku öldükten
sonra yaşadığımız hayatın her saniyesine Allah c.c. korkmadan cevap verecek bir
yaşantıyı yaşayamamanın korkusu olmalıydı. Bu korku ile cevabı verilemeyecek
hayatımızın, cevap verilecek güzelliklerle donatmanın telaşı kaplamalıydı.
Kendimizi tanımadan önce
karşımızdakini tanımaya çalışıyoruz, o nedenle kendimizi tanımaktan uzak hayat
merdivenine çıkamadan aşağıya düşerek yarı yolda kalıyoruz ilerleyemiyoruz. Yolda
kalmanın suçunu kendimizde olduğunu bilmeden bizden ileride olanlara kin nefret
kusuyoruz.
Sanki maskeli baloya
gitmeyi çok sevenler gibi, bu maskeleri kullanarak yüzümüzdeki yalan
gülümsemeleri kapatmak için kullanıyoruz.
Huzur sadece kendimiz için
olunca huzur olmuyor, huzur toplum adına önce huzuru sağlayınca huzur oluyor. Kendimiz
için olursa, insanları umursamayan karamsar kararsız yapa yalnız yapay
huzursuzluğu yaşamış oluyoruz.
Mehmet Aluç