1 Eskici...

 

Anadan üryan gölgelerde saklı,

Zamansız telaşların hücresinde yeknesak bir aşk:

Batılın gizemi cüretkâr bir yalnızlığın da pervasızlığı.

Gönülde debdebeli isyanlar,

Sırdaş bir tebessüm kadar yakınım Tanrı’ya,

Fermanımı yazmadım henüz,

Yalnızlığın tefekkürü hangi iklimde saklıysa.

 

Baharın renkleri kadar yüklüyüm,

Sehven alt ettiğim bir cürüm,

Kanıksadıklarımdan geri duramazken

Hala cebelleştiğim iç sesim

Ve mağdur bir düş’ün de pençesinde.

 

Kırmızının adı kadar bağnaz bir rengim,

Saldığım hülyaların dehlizlerinde verdiğim kurbanlarım

Kadar da ırak durduğum hayattan soyut bir imgeye

Kadar uzanan içimin ıssızlığı.

 

Hafif meşrep imgeler seğirttikçe,

Suçluyum biliyorum işte:

Tüm tezat iklimlerden ne ise düşen payıma,

Dünden arakladığım uçan balonlarımı sattım bu gün eskiciye:

Sordum hani, sormaz olaydım:

Kaça alırsın eskimiş yüreği?

Pejmürde bir kahkaha attı,

Çürük dişlerinden fırlayan yüzüme

Hain bir tebessüm

Aklı sıra ucuza kapatacak aklımın konaklarında

Sek sek oynayan kayıp düşlerimi.

 

Kandıkça solduğum;

Soldukça kandırıldığım:

Düşeş attım yine atmaz olaydım.

Hain ve sevici bir imgede kayıtlıyım adeta,

Ser verip sırlarımı da hibe ettiğim

Kara gözlü iri kıyım nameleri boca ediyorlar

Sözcüklerin tortusunda biriken hezeyanı da

Deşifre ediyorlar artık kaçıncı dalya ise unuttum,

Ah, bir de unutsam kendimi.

 

Dehliz denen terane,

Densiz bir yürekte rehin tutulduğum mu yoksa tek bahane?

Soruların büyüdüğü bir tarla aklımın kıyısı;

Sığların da efendisi verdiğim her yemin

Ve boca ettiğim sefil mimleri,

Karadan bozma denizden mavi

Gök kadar da derinim işin aslı,

Densizliğin seyrinde yaşamayı maharet bildiğim bir de…

Devamı olsa keşke şu görgüsüz hikâyelerimin

Hele ki asılı kaldığım gök kubbede büyüsem yeniden

Annemin ellerinde saklı tuttuğu duaları serperken üstüme.

 

Zamandan ırak bir mevta mıyım da bunca yalnızlık?

Sevdikçe dirildiğim bir cehalet mi yoksa adını unuttuğum

O yaka?

Ve geçtikçe birinden diğerine

İstanbul kadar merhametli olsa keşke

Varlığımı rehin verdiğim adını unuttuğum

Onca sakıncalı cümle.

 

 

 

( Eskici... başlıklı yazı GÜLÜMM tarafından 3.04.2017 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.