Evren kutsandı öncesinde,
Naşına sahip çıkan varlıkların
şeceresinde
Ölüm ve aşkın nifak yüklü güncesi.
İzzet-i ikram nefsine zulmün,
Kelamı kırklanmış teneşir yüklü
badirelerin
Yükümlü seyri:
Yine bam telinde öfkeden sızan,
Yine noksan varlıkların sevgi özürlü
belgeleri:
Hele ki Hakkın nezdinde bir durak
Bir bir ifşa etmek adına yüreğin
özrünü.
Sevmek de muştalandı ve hasret:
Acıtan çıtasında ihanet ve tufanın,
Gözden ırak merhamet, metanet;
Seyrinde hazanın belki en üst katında
Vicdana ramak kala,
Beyanı sorgu sual o adsız rabıtanın:
Özründe her daim ve yalanın sicili
hepten bozuk,
Ayarı kaymış nizamın mı yoksa nesli
hepten kayıp?
Bir yetimin nidası,
Babası doğmadan şehit olmuş yurdumun
cüdası,
Aşka araz yükleyip,
Sonu tehir edip aklı sıra
Hele ki peşin yüklü iblisin son
marifeti:
Yine beklemede adalet yine fevrinde
sarkık üç beş hezeyan;
Dediklerimi unut demediklerimi bir de
Sen farz et.
Yaşadıkça hayatı, bitimsiz arzu;
Çevreledikçe alameti fabrikada saklı
huysuz fıtratı;
Hür doğduk hür yaşarız madem,
Matem bulaşmışken üstüne başına
nizamın,
Sormadan geçer mi sanırsın,
Islah olduğuna biat
Hangi hüzünde ve rahlede saklısın?
Andıkça dünü zuhur eden ihanet;
Kandıkça yalana içine diken batan
asalet;
Sevdikçe ölümü,
Korkmak ne demek?
Arşınlarken arş-ı alaya çıkar her
ibare;
Kovuşturdukça zulmü
Bağlanır basiret nasıl da gizli
saklı:
Derken nazını, niyazını kuru bir
satıra döküp de içini,
Battı balık yan gider dünya misali.
Özrü kabahatinden büyük zaman zaman,
Asılı suçların dilek ağacında kayıp
gider kâh yürek kâh hazan.
Hüzne delalet hangi imge ise,
Gel de sokul koynuma sen şiir;
Gizli saklı hangi derdin ise
Aç yüreğini Hakka hele ki kavuşmak
iken
Bu fevri dünyanın sonu.
Ne lanet ne de keramet;
Ne hüzün ne de neşe;
Kulluğunu bil, sev sen de kendince.
Lav et istersen yalanı ve kini,
Sevdikçe nasıl da çoğalacak yüreğin
kayıp neşesi.
Bir edada bir de nidada zan altında
sair gölge;
Bir solukta tükettiğine mi yanmalı
Gelip geçerken ömrü aşk bilip de
Sormalı mı eşrafına
Hele ki kelamın yittiği hangi yürek
ise
İçinden geçeni sunmakla acele et
Rabbine.
Bir sen bir de son;
Bir yürek ihtilalde bir de hüzün
iştigalde;
Ömrü biçer gibi biç her gölgeyi
Ve her karanlığı;
Biç ki biçildiğine değsin seher
vakti,
Nazından ayır niyazını;
Saklı tut en derinde vazgeçilmezin
nabzını.
Aktıkça kanın, aşkı şahadet bilip,
Soldukça yürek, baharı hazan bilip
Bir de bilmediklerine biat,
Sus ve sadece sığın Rabbine.