1 Hakkın Terazisi...

Yarım adalar…

Tahliye oluyor tüm yükü tarihin.

Bu aralar;

Dokunaklı şarkılardan yana derdi başımın

Bir de eremediğim kıyamet öncesi

O hengâmede donmuşluğum,

Üstelik kayıtsız satır araları

Ve bir dervişin çöken omuzlarında

Yastık misali Hakkın terazisi.

 

Demleniyor gök kubbe dengi dengine

Beyhude beyitler söylüyor içimin martıları,

Koşulsuz sevdanın koşullu nameleri

Dokundukça yüreğin rahlesine,

Görkemli aşklara terennüm ediyor yeryüzü

Yiğidi öldür hakkını yeme dercesine

Sevişen bulutlara dokunuyorum

Uzanmışlığım sere serpe

Yine muhabbet kurduğum sessizliğin vebali

Bir kafeste mahpus kelamın da sönerken feri.

 

Dokunulmazlığında iri cüsselerin,

Bandıkça derine katmerli dertlerin

Kaynakçası ne çok satır arası,

Bilindik güftelerin unutulmuş nakaratı

Yine aşk pazarında beyhude bir seyir,

Kırık notaların tedirgin ve lal sureti.

 

Aksansız seyrinde güz bestelerinin,

Çığırtkan figanların da çeperinde

Yüz görümü mutluluğun dolgun bukleleri.

 

Ukdeleri girizgâhın ilk on metresi,

Kayıp kayıp arakladıklarımıza son firari bakış,

Ellerin dokunmayı reddettiği

Metruk ruhlar ülkesi.

 

Kopup da geldik uzak diyarlardan,

Sureleri sürdük yüreğimize

Suretleri edindik baş tacı

Yine dostluğun yüzü suyu hürmetine

Hikmet bildik söylenen her vecizi.

 

Lal heceleri edindik en yüksek mertebe,

Kandık kandırıkçı ve şehla gülüşlerine şehrin,

Sonra da şiirler ısmarladık ayaküstü

Tüyü bitmemiş yetimler sevdik gizli gizli.

 

Nam salmış kıtalara savurduk nidaları

Nemli gözlere mil çektik ansızın,

Toktuk yine de tokuşturduk istifli düşleri;

Aç’tık açmazında aşkın;

Perhize girdik pervazında onca şair naşının.

 

Hikmetine erdik madem kara gecenin,

Sevdasına tav olduk madem ölü gözlerin,

Sürdük sürüştürdük bir başımıza,

Kaydık kanadıkça için için,

Sustuk aldıkça darbeleri hem de için için sustuk.

 

Suslara gebeyiz yine şiirin göbeğinde,

Aşkı niyaz bilen her şairin dilinde mademki saklı tek hece

Coşarız yeri geldi mi ve severiz ölümüne

Kayıtsızlığımız sınırsız

Benliklerimiz soyutlandıkça dünden

Kala kalmışlığımız üstelik pür-neşe.

 

Dün mahlaslı yangınlar gördük peşi sıra,

Sev diyen kadınlar gömdük

Hem de ölümüne baş göz edilmiş

Cazgır yüreklerde kor misali.

 

( Hakkın Terazisi... başlıklı yazı GÜLÜMM tarafından 14.07.2017 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.