Gün batımı dedim adına  
Dağ taş reyhan kokusu 
Beni güzel hatırla 
Kına yakmış dağlar  başına 
 Her adımım bir hasret Türküsü 

Kim ne derse desin bana ne  
Dilden çıkan kadar
isabet etmez mermi
Emsede döşün 
Gözlerimden süzülen kanı 
Gel  sarıl,son kez sımsıkı 
Beyaz gömleğinde ki benden değil 
Kırmızı bir ruj lekesi 
 
Sür gözlerimin sürgüsünü
Ezberimde zaten baharlar, yazlar
Akıt kulaklarıma erimiş demiri  
Dilimde zaten kemanlar, sazlar 
  
Keşmekeş zamanlarımın 
Kara gözlü şahidi 
Aşk diye dibi delik bir heybeye
Doldurdum da doldurdum 
Yüreğimde biten her şeyi 
Tek yaprakken daha yoldum 
Şimdi yüreğim çorak bir tarla gibi 

Geceleri seçen yıldızlar 
Seherde uyanan kuşlar
Gelincik tomurcuklarından yapılan  kızlar
Beyaz yüzlü papatyalar
Asmalı çardak
Elma ağacında ki çatlat 
Ipleri kopmuş hamak 
Hepinizde  
Kırmızı rujlu dolgun birer dudak
Siz mi öptünüz yoksa  boynundan 
Benden önce 
Ölümü mü  göze alarak 
 

Apansız uyanmak var ya
En derin yerindeyken uykunun 
Eylül'ün yanakları al al 
Bak diyorum bak  gözlerime 
Ne ruj nede düş lekesi bu 
Utanacak ne var.


Soyundu dallar 
Esti rüzgarlar 
Pencereme yığıldı renkli yapraklar 
Üşüdüm iliklerime kadar
Düşlerimde sarılacağım 
Bu kez beyaz  gömleğini çıkar 

Eylül'de can,
Gözlerimde düş,
Gömleğinde ruj lekesi 
yağsın yağmurlar yıkasın bizi ..



Ümit Seyhan 
( Kırmızı Ruj Lekesi başlıklı yazı Ümit Seyhan tarafından 3.09.2017 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.