Efkardan yoldaş olur mu?
Deme asla ya da yankısı olmayan
sözcüklerin iklimi
Düşmüşken gönül boşluğuma;
Kayıpların atlası olur mu?
Deme belki de demediklerime say
Demediğin hangi yalansa bilfiil
Kandırılmadığım belli ki,
En eşsiz hutbe şu dizelerde baş başa
Bir esinti adına tutuştumsa için
için.
Hatta merkezi evrenin kaptı kaçtı
lehçelerde;
Varlığına biat,
Adımı dahi unuttuğum sakil sayfalara
Döşerken kibirsiz duygularımı,
Kayıp sevda masallarını dahi dize
getiren
Bunca fermanı ifşa ettiğim
Soytarı bir sitemden de nasiplenip
Kendime güldüğüm bir boşluğu
avuçlayıp da
Buyur ettiğim dilimlerini benliğimin
Sükuta hazır durduğum evren sihirbazı
adeta
Boğulmayı dilediğim.
Yalnızlık peşi sıra
Yalın kamber, hazin mezar
Yine yan yana tıpkı sensizliğin
sefaleti
Büyürken usulca.
Kanasam da razıyım kanmaca düşlere
Tapsa da münafıkların laneti
bulaşmadan
Üstüme başıma
Kaçmalıyım uzak ülkelere;
Denize nazır gözlerimde sarı düşler
büyütmeliyim
Elimi sürmeden sevebilmeyi becerdiğim
Tek resimsin yürek iklimimde.
Bir Eylül’den umuyorum medet
Bir de asaletine serilip yüreğinin
makberinde
Uyumak sonsuzu kucaklayıp da
Rabbimi andığım her an’a duyduğum
şükür
Ve sabrımı pekiştiren acılardan alıp
da nasibimi
Anlık gülüşlerden ibaret imge
pazarında
Adım kadar mutlu olmak varsın son
niyazım.
Bakma sen yine de şiirlerimin
gözlerine
Alamazken gözlerimi kalemin sefil
teninden,
Nükseden sıcaklığı sahiplenip de
Boca ettiğim yaşa hürmeten
Sefasını süreceğim yarınların elbet
vardır hikmeti,
Hele ki peşin hükümlerde koşuşan ayak
seslerinden uzak
Bir rehaveti temenni edip
Ölümüne sevdiğim;
Kimilerine göre naçar
Oysaki Allah katında en derbeder
bedelim.
Yine canımı dişime taktığım
Hayat pazarında
Bir garip güfteyim
İşkillendiğim bestelere onca atıf
Yine kambersiz düğün misali
Yorgun döşeğimde ölümüne bir ağıt
Bir de kondurduğum buseyi çalan
bakışlardan
Yana ıstırabım:
Bundandır bunca naz bunca niyazım.
Deme asla;
Kim bilir neyin nesi
Dediklerimden sor beni bir Eylül
güncesi yazıp da
Dağıttığım her güne borcumu ödemek
adına
Saklı tuttuklarımı yine sakınmazken
gözünden
Belki de en heybetli sevdayı yürekte
Beslerken dev bir çınar misali
Başımı dayadığım,
Bunca hutbeye sığdırdığım
Dileklerimin solacağını bilsem de güz
ertesi.