gözleri ateş çalan

 

 



ben

     bu gecede

           her gece gibi

                  uykularıma düşler ektim

 

 

söyle

gözleri ateş çalan

kaç iklim daha, kaç ben daha intihar edecek yangınlarında

hasadı olmayan kaç düş daha ekeceksin gecelerime

 


bu sabahta yüzümde uyandı sende kalma yorgunluğum

ve ben sensizlik denilen acıların kirli ellerini yıkayıp

yalnızlığımın alnından öptüm yine bu sabah

 


geceler kadar kızıl

düşlerim kadar zifirdi yüzündeki keskin cennetler
ve ben meleklerden ödünç aldığın çocuk yüzüne aldandım

en çok ta ateş çalan gözlerine yandım

 


ölüm kokuyordu saçlarının yağmurları

ve ben sağanak adımlarımın telaşıyla ıslanırken

savurduğun saçlarının her bir telinde atıyordu kalbim

yanıyordu gökyüzü en çok ta gözlerin

 


yutkunamadığım bir ölümdü içimdeki çığlıklar

göz meleklerimdi iltica yüreğimden süzülen nehirler

ki şimdi denizine kavuşamayan bir nehir gibi kemirir, parçalarım içimi 

 


oysa

hayat denilen ince bir çizginin eşkıya geçişiydim

soluk yüzlü bir aynada unutulmuş eksik bir bakıştım

 


bekle beni

gözleri ateş çalan

uçurumlarındaki yangınlarda bekle

 


ben

      bu gecede

            her gece gibi

                   dipsiz bir kuyuya

                              ipsiz salarak düşlerimi

                                       cehennemine geliyorum…







ilhanaşıcıağustosikibinondört

( Gözleri Ateş Çalan... başlıklı yazı ilhanaşıcı tarafından 18.12.2017 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.