Su yetmez arındırmaya yeminlerini
Kirlendi baştan aşağıya ipe sunduğun bedenin
Ruhun kir içinde, kim kırklayıp yıkar ki seni
Kim? Öylesi sevenin yok ki
Yalnızlık batağına götürdü seni, kalbini vur


Durmayacak akan kanın avuçlarının içinde, durdurma
Okşanmadın hiç, merhemin olmadı
Yaralı yüreğini peşkeş çektiler günahlara
Sussun sabah, bitsin yarım hikâyelerin, bitir
Olmaz olmaz diyecek ellerin, sussun, vur


Her gün anlatsan da, görmeyecekler seni
Anlamayacaklar, sağır ettiler kendilerini sana, çaban boşa
Ağlarken silinmeyecek gözyaşların, onlar derman değil
Başın düşerken kollarını uzatmayacaklar, kim aklındaki, çıkar
Gece karanlığında bıraktılar seni, yıldızları vur


Omuzlarına kanat katacağım, yükseleceksin bulutlara
Bulutlar yağmur, kısırlaşan bakışların yeşerecek
Sen bereket, döllenecek huzur yatağında, bir damla gözyaşı
Toprak yerinde, kaldır yüzünü yerden
Utancın olmasın şu halin, titremesin ellerin, vur


Aldırma kulak zarını yırtan kapı gıcırtısına
Gelen, derin sessizliğe doğumlarda, seni sevmeyen
Bir yanında ben, diğer yanında ben, barışalım
Melekleri çağıracağım kapat gözlerini bakma başkalarına
Kör et kendini, benden başkasına gözlerini vur


Soğuk bir hortum uzatırlar boğazına, gecikme, çabuk gel
Hayat adıyla yırtarlar içini, kalırsın kan içinde
Yağmur başlar gözlerinden, çok üşürsün, üşütürler
Gözlerini açtığın tavanda kâbusların seni bekler
Dinleme sakın, yalancı umutları ikram ederler, vur


Kurşun yarasına bıçak sokarlar, deşerler acılarını
Yaralı hayvanlar gibi seni bağırtırlar, gecikme gel
Yine üşürsün dalarsın acıların derinliğine, boğulursun
Barut kokusu yayılır içinde, hayatı kus, dönme
Sahip çık mermi yarasına, dokundurma ellerine vur


Bileklerini sarıp sarmalarlar, yüreğini unuturlar yine
Yine yüreğini lime lime doğrarlar keder içinde, falçata izi
Usul usul etlerini dikerler, patlamış damarlarını bağlarlar
Dokundurma, dokunma hayata
Üzerinde beyazlar, dilinde şefkat, aldanma gözlerine, vur


Yarım kalmış bir hesabın var benimle, unutma
Duymazdan gelme, bu ilk buluşmamız değil
Yorgun düşmüş dizlerinin yaralarına aldırma, gecikme gel
Koş, oyalanma, yarım kalmış gizli bir anlaşma var aramızda
Hatırla, hak ver çağrıma, aramızdakilere aldırma, vur


Gelecektin bana, az kalmıştı, çeldiler aklını
Zayıf düşünce yüreğin yine yaklaşacak ağıma
Zavallı yüreğini teslim edeceksin umutsuzluk çarkıma
Bir gün nasıl olsa süslü çağrıma kanacaksın
Ben bulurum başka bir zavallı, sen şimdi git, budala


Nevim Karahan

( İntihar başlıklı yazı Nevm Karahan tarafından 1/18/2010 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.
 

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu