Gizden geçerken
Bir gece vakti…
Sığındığıma dair tüm inancımın
saflığında
Beyazım belki de kırmızıya çalan
Yanaklarında pervasızlığımın.
İçim kadarım;
İçerlediğim,
İçtenliğimi baltalar da baltalar
evren,
Derken bile kabaran utancımın
Yarım ve şehla düşlerine sarılıp
Ömrünü harcadığım ne idi de,
Demekten muafım aslında
Hele ki Yaratanın hükmüne olmaz
Tek sorgu tek sual,
Bir kaderin bir de kederin
Ufkundayım madem
Tövbe ettiğim her ölümlü yemine.
Gözümden sakınmaksa
Gözden çıkardığım:
Yine dünümde yorgun,
An’ımda kırgın
Yarınım zaten batılım:
Yarınım kadar olsam da yarım bir
şarkı
Hangi şiirden varsa farkım
Şaibeli söylemlerin çok çok
uzağındayım.
Bir yüreğim var ve
Bir de umutlarım:
Hayat kazansa
Kazandığım değil.
Kader ise rotamın saklı olduğu
Başım gözüm üstüne:
Ne isem,
Neyden gelip niçinler derlemekten
Çok uzağım yine olsa da
Zaman zaman bir sitem dilimde
Ayrı tutulduğum değil
Aymazında ömrün
Aykırı bir gölge kadar
Uzağındayım kötünün ve şerrin.
Hele ki bir şiir kadar yalnız
Bazen bir kuytuda haiz kaldığım
En derin acı;
Kimine göre gereksiz
Belki deme lüksüm de olmamalı elbet
Ne de olsa sahip olduğum
Fıtratımda olup biten bunca yangın:
Yine derinlere dalıp
Dünümü kundaklayan bir düşe
Sahip çıkmanın verdiği gurur kadar
Hatırşinas bir faniyim altı üstü.
Ölümden de yok korkum
Ne de ziyan ettiğim mutluluğa
Yok tek isyanım.
Bir gülden öte
Derlediğim gönül bahçemde;
Bir bülbülün niyazında
Yüreğime batan her dikende
Kanasam da kanmaktan yana.
Derlesem de bazen
Dertlenmekten çok
Şükre yaslandığım:
Elbet halk dilinde
Bir kehanetim bilinmezin indinde.
Şiirden çaldığım hangi duygu mu?
Şair olmayı beceremediğim
Kaçıncı uykusunda ise muradımın,
Dingin bir heceyim altı üstü:
Bir gül’e denk düştüğüm gizemin
Arka bahçesinde,
Aşka düştüğüm bir yürekten nemalandığım
Mutluluğu da boca ettiğim
Yine dilimde yanık bir türküden
Arda kalan bir nakarat kadar
Yalnızım
Kendimce uydurduğum bir masalda
Uyuduğum gün ve gece.