İltica ediyorum, sarı denizlerime ,
Baktın da, anlamadın, bir ömür gözlerime !...

Bu aşka mı yanayım, yanayım yoksa derde ?
Aşka müptela oldum, ben, bu ince kederde...

Başımı bir kez olsun, koysaydım dizlerine ,
Canım çıksaydı öyle, bakarken gözlerine...

Deniz de aramazdım, dolaşmazdım dağları,
Yaşardım gözlerinde, gelip geçen çağları...

Olmazdı bizden önce, ne Ferhat, ne de şirin ,
Bakmasını bilseydi, o esrarlı gözlerin...

Kimse anmazdı sanmam, Kerem’i ve Aslı’yı,
Sevda ırmaklarına, düşerken kıyı kıyı...

Kalubela’da belki, düşmüştüler kaydını ;
Bu yüzden kundaklarda, sayıkladım adını...

Yağan kırkikindiler, sendin bütün ninniler ,
Seni sayıkladılar, taç giyen tüm gelinler...

Kelebek kanadından, hafif gelirken yükün,
Herkes maval okudu, kalan tek, senin öykün...

Dağıldı yumağımız, bu yüzden hep ağladık,
Nedense son düğümü, asla bağlayamadık !...

Koştuk bir hayal gibi, ardından bir yumağın,
Kalırken yamacında, aşılamaz bir dağın !...

Ayazı sert vuruyor, güneşleri yakıcı !
Yoktur sığınacağım, ne gülü, ne ağacı...

Her akşam gün batımı, bir dilek diliyorum ,
Sen diye, gece, gündüz, dağlara meliyorum !...

Kaybetmeden aklımı, teslim ol gözlerime ;
Seni de götüreyim, sarı denizlerime...

( Hadi Sarı Denizlerime başlıklı yazı HayrettinYazcı tarafından 1/20/2010 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.