1
2/BAKARA-28: Keyfe tekfurûne billâhi ve kuntum
emvâten fe ahyâkum, summe yumîtukum summe yuhyîkum summe ileyhi
turceûn(turceûne).
Allah'ı
nasıl inkâr edersiniz? (Kıyamet günü sur'a üfürüldükten sonra) siz ölü idiniz.
Sonra sizi (kıyamet günü) diriltti. Sonra sizi (sur'a ikinci defa
üfürüldüğünde) öldürecek. Sonra sizi (sur'a üçüncü defa üfürüldüğünde)
diriltecek. Sonra (İndi İlâhi'de) O'na döndürüleceksiniz.
74/MUDDESSİR-8: Fe izâ nukıre fîn nâkû(nâkûri).
Artık Nâkûr'a (Sur Borusu'na) üflendiği zaman.
79/NÂZİÂT-7: Tetbeuher râdifeh(râdifetu).
Arkasından gelen (ikinci sarsıntı), onu (1. sarsıntıyı) takip edecek.
39/ZUMER-68: Ve nufiha fîs sûri fe saıka men
fîs semâvâti ve men fîl ardı illâ men şâallâh(şâallâhu), summe nufiha fîhi uhrâ
fe izâhum kıyâmun yanzurûn(yanzurûne).
Ve sur'a üfürülmüş, Allah'ın diledikleri hariç, göklerde ve yerde olanlar ölmüşlerdir. Sonra ona (sur'a) bir defa daha üfürüldüğü zaman onlar ayağa kalkarak bakınırlar.
54/KAMER-7: Huşşe’an ebsâruhum yahrucûne
minel ecdâsi keennehum cerâdun munteşir(munteşirun).
Kabirlerden,
gözleri dehşete düşmüş olarak çıkarlar. Sanki onlar, etrafa yayılan çekirgeler
gibidir.
75/KIYÂME-8: Ve hasefel kamer(kameru).
Ve Ay karardığı (zaman).
75/KIYÂME-9: Ve cumiaş şemsu vel
kamer(kameru).
Ve
Güneş ve Ay birleştirildiği (zaman).
21/ENBİYÂ-104: Yevme natvis semâe ke tayyis
sicilli lil kutub(kutubi), kemâ bede’nâ evvele halkın nuîduh(nuîduhu), va’den
aleynâ, innâ kunnâ fâılîn(fâılîne).
O
gün, kitapların yazılı sayfalarını dürer gibi semayı düreceğiz. Onu ilk defa
halketmeye başladığımız gibi (eski durumuna) iade edeceğiz (geri döndüreceğiz).
Bizim üzerimizde bir vaaddir. Muhakkak ki (bunu) yapacak olan, Biziz.
14/İBRÂHÎM-48: Yevme tubeddelul ardu gayrel ardı
ves semâvâtu ve berezû lillâhil vâhıdil kahhâr(kahhâri).
O gün arz (yeryüzü) ve semalar, başka bir hale döndürülür (döndürülmüş olur). Ve onlar, Vahid (bir) ve Kahhar olan Allah'ın huzuruna çıkmış olurlar.
81/TEKVÎR-7: Ve izen nufûsu zuvvicet.
Ve
nefsler eşleştirildiği (fizik vücutla birleştiği) zaman.
Kainatlar
tamamen yok olmuştur ve berzah alemi de yok olduğu için nefsler mahşer
meydanında ikinci defa dirilen fizik vücutlara gelerek,her vücut dünyada sevva
edildiği ve birlikte bir ömür yaşadığı
kendi bedenine otomatikman tekrar gireceklerdir.
78/NEBE-39: Zâlikel yevmul hakk(hakku), femen
şâettehaze ilâ rabbihî meâbâ(meâben).
İşte
o gün (mürşidin eli Hakk'a ulaşmak üzere öpüldüğü ve ona tâbî olunduğu gün),
Hakk günüdür. Dileyen (Allah'a ulaşmayı dileyen) kişi, kendisine Rabbine
ulaştıran (yolu, Sıratı Mustakîm'i) yol ittihaz eder. (Allah'a ulaşan kişiye
Allah) meab (sığınak, melce) olur.
Ruhlar
mı?
O
yaşarken Allaha ulaştırıldı veya öldükten sonra ölüm melekleri tarafından
Allah’a götürüldü.ve Allah ruha meab yani sığınak oldu.