Bir düş’ü sahiplenirse insan

Bir de kaçırırsa sağ gözünü

Solundaki yaradan

Hangi açı ile baktığına bağlı

Acısından dertop gövdesi.

 

Hani yankının da duyulduğuna mı razı yoksa

İçindeki isyan pazarı?

Bir sızı bir sızıntı

Şairce bir latife adeta

Edindiği değil edilgen ruhu:

Gel-geçleri aklın

Hanidir buyur ettiğim bitpazarı

Tezgâhın altı da dolu

Üstü zaten yangın yeri.

Çapulcu imgelerin gölgesi seğirtirken

Gecenin kör vakti.

 

İmtina ettikçe aşktan

Yandın ki yandın.

Sen ki;

Sağır Sultandan bile alacaklı

Tüm o çalıntı sözcükler.

Kuru kuruya gitmiyor işte:

Bir aşk bir de özlem

Çayın yanına kıtlama yaptığın

Şeker niyetine.

 

Acıdan geçtik acınacak hale düştük,

Demenin bile üslubu:

Yardan geçtik sanma ki serden de.

E, demeyi unut sen

Demediğinle azat et

İçindeki ruhun utkusunu.

 

Şaibeli bir mısra olabilirim

An itibariyle,

Sonra da üstündeki imleri üflerim,

Gülücükler konduran içimdeki o anlık

Hezeyan.

Kendime ama sadece kendime

Derlediklerimi değil

Dertlendiklerimi közledim şifa niyetine.

 

Sen ki saf acı!

Sen ki saf âşık!

Sen ki saf tuttuğun saflarda

Elinden kayıp gidenlere

Okuduğun rahmet!

En edilgen hüviyetinle

Şaşalı bir ölüm mü diledin yoksa Tanrı’dan

Demeyi geçtim be kader

En afilisinden bir yalnızlıkla

İştigalim epeydir zaman.

 

İçimin hükümleri

İçimin dökümleri

İçimdeki kayıp ben,

Ne maruzatım ne yalanım var, hâkim bey

Ne darmadumanım ne de

Yalandan sevdiğimi sanmasın ha

Bunca zamandır eşrafım,

Diyenlerin yalancısıyım,

Demekten de geçtim:

Hazan içtim baharı geçtim;

Kış estim güzü gözü kapalı biçtim:

Hem de başakları ruhumun, kaftan;

Son sözü söylerim bazen hem de en baştan.

 

Yaftalandığım kadarım hatta kayıp bir yanım;

Yandığıma değil söndüğüme de asla bakmayın.

Çeyreklerimi biriktirdim de

Dün bozdurdum aklımın pazarında

Yarım yamalak hikâyelerime kılıf biçtim

Derlediği cümle deryacıklarıyla.

 

Aşkım, hazanım;

Yürekten hallice bir dolu kazanım:

Kaynadıkça içimde deli daneler

Sorarım sorarım da cevabı gelmez haleler.

Sandığımda sandıklarım

İçimde bir garip Hazal

Dışımla birim de her daim

Kayıplarımı ayıp bilenlere sözüm:

Ne yalanım ne de fakir

Aciz bir kuldan bilin ki gelmez kötülük

Serdikçe içimin balyalarını

Gördüğüme vakıfım

Ama gönül gözümdeki o revnak karışım

Tek sırdaşım.

 

İçli dışlı olmasam da her zaman

İçimde saklı ne ise

Yankısıdır sesimin her yazdığım:

Ne bir martaval ne de kayıp mısraların

Akıl hocası şunca imge,

Gelip geçti dersiniz hani

Vakti gelince.

 

Kullukta pervasızım;

Aşkta zengin.

Haramda kötüde yok gözüm

Yine de açlığımı sorun bilgiden yana

Doymayı bilmediğimi söylerim günbegün

Aşka düşmüşüm yalnız âşık değilim;

Yollara düşmüşüm bazı bazı

Asla bir seyyah değil.

Bir deyiş hiç değil

Bir de denmemiş ne ise;

Yakardığımı duysun Yaratan

Kem gözlerden uzak kalayım sadece

Ben ki bıçkın ve hoyrat bir rüzgâr

Sadece ve sadece

Kendini üşüten

Bunca cefayı da içerken

Sürer hani sefasını

Hem de cahil cesareti ile yaşar

Her şiirin şaşaasını.

 

 


( Hazal... başlıklı yazı GÜLÜMM tarafından 7.03.2018 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.
 

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu