Makale / Araştırma

Eklenme Tarihi : 24.03.2018
Okunma Sayısı : 1127
Yorum Sayısı : 0

CİMRİLİK VE İSRAF

         “Zekȃtını vermeyen cimridir.” Hz. ALİ

         Ama savurup dağıtarak kendisini ve ailesini zor duruma düşürenler de müsriftir.

17/İSRÂ-26: Ve âti zel kurbâ hakkahu vel miskîne vebnes sebîli ve lâ tubezzir tebzîrâ(tebzîren).                                                                                                                                    Akrabaya, miskinlere (çalışamayacak durumda olan ihtiyarlara) ve yolda olanlara hakkını ver! Ve savurarak, israf etme!

          Allahütealâ burada herkese bir emir veriyor. Yardım edilmesi lâzım gelen insanlara yardım etmek. Bu insanlar; akrabalar, miskinler, çalışamayacak durumda olan, insanlar ve yolda olanlar, yolda kalmış veya yolda gitmekte ama tutunabileceği bir dalı olmayanlardır.

          Yolda olanlardan Allah'ın asıl muradı ise Allah'a ulaşmayı dilemiş olanlardır. Dilediği andan itibaren kişi Allah'ın yolundadır (Rad-27, Nisa-175, Şura-13).

         25/FURKÂN-67: Vellezîne izâ enfekû lem yusrifû ve lem yakturû ve kâne beyne zâlike kavâmâ(kavâmen).                                                                                                                                      Ve onlar, infâk ettikleri zaman israf etmezler ve kısmazlar (cimrilik etmezler). Ve bu ikisi arasında orta bir yol tutarlar.

          Kişi, Allahütealâ'nın kendisine verdiği rızkı başkalarına ulaştırdığı zaman onu infâk etmiş, nafakalandırmış olur. Bu, maddî rızıktır. Rızkın sahibi sadece Allah'tır. Bu dünyada, fizik vücuda ait bir rızkın nefsi infâkı söz konusudur. Zikri yapan fizik vücuttur. Ve zikir Allah'tan gelen rahmet, fazl ve salâvât nurlarını göğse taşır. Göğüsten Allahütealâ‘nın kalbe açtığı yoldan kalbe ulaşan Allah'ın nurları, kalbin içine girmeye ve içindeki îmân kelimesinin etrafına yerleşmeye başlar. Böylece fizik vücut nefsi infâk etmiş olur. Allahütealâ rahmeti, fazlı ve salâvâtı fizik vücuda nefs için göndermiştir. Kişi zikrini giderek arttıracaktır.

          Öyleyse her şeyi en güzel standartta gerçekleştirmek üzere hareket edin, zikrinizi hep en üst boyutta tutmaya ve daimî zikre ulaşmaya çalışın. Daimî zikir bütün insanlar için mutluluğun en büyük kapısıdır. Dünya saadetinin bütünü daimî zikirde, kesintisiz bir şekilde yaşanır.

         Allah dünya nimetleri konusunda ne cimri olun ne de israf edin diyerek, her ikisinin arasında bir yol tutmamızı bildiriyor.

         Allah bütün insanlığa israf etmemelerini emrediyor.

7/A'RÂF-31: Yâ benî âdeme huzû zînetekum inde kulli mescidin ve kulû veşrebû ve lâ tusrifû, innehu lâ yuhıbbul musrifîn(musrifîne).                                                                                               Ey Âdemoğulları! Bütün mescidlerde ziynetlerinizi alınız. Yiyiniz ve içiniz. Ve israf etmeyiniz. Muhakkak ki O, müsrifleri sevmez.

          Mescidlere nefsin kalbindeki afetlerle değil, hasletlerle gidilmelidir. Nefsin kalbi ziynetlerle donanmalıdır. Başkalarına yardım etmek, insanlara güzel muamele etmek üzere, güzel hislerle orada olunmalıdır.

          Karın doyurmak, herkesin hakkı ve ihtiyacıdır. Ama tıka basa yiyip, karnı şişirmek ve lüzumsuz yere vücuda zarar verecek şekilde fazla yemek yemek, Allahütealâ'nın emri değildir. Sadece ihtiyacınız kadarını yemelisiniz, içmelisiniz, harcamalısınız. Üst tarafını Allahütealâ kabul etmiyor.

          Allah'ın emrinin ötesi, normalin ötesi, insanlar için israftır. Allah, israfı sevmez.”

 

Allah razı olsun.

Burhan AKSU

( Cimrilik Ve İsraf başlıklı yazı mihrimah tarafından 24.03.2018 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.