Hayatın Ortasına Biraz Dağınıklık Serperek Hayatımızı Dağınık Yaşamamızı İsteyen O İç Ve Diş Düşman Ey Batı Ve Batılı, Artık Dağınık Yaşamak Sizin Hakkınızdır Diyerek, Tüm Dağınıklıkları Toplamaya Geliyoruz Haberiniz
Olsun
 
     
 
Türk olmak, Müslüman olmak hele birde merhameti adaleti dört kıtaya âleme yaymış Osmanlıyı gönlümüzde düşümüzde mazimizde taşımanın onuru, bizden başka hiçbir millette yoktur. Geçmişle bu günü buluşturan bizler hakla bu dünyanın merhametli gülümsemeye ihtiyacı vardır diyerek, sınırlar ötesine bir Fırat kalkanı bir zeytin dalı harekâtı ile bize ve diğer insanlara zulüm edenlerin haddini bildirmek için yola çıkandan başka çıkan bir milleti bu âlem görmedi ve görmeyecekte… İslam’ın biz Müslümanlara yüklemiş olduğu bu misyonu birey olarak toplumsal olarak duymamız gerektiğini söyleyen bu kutsal mukaddes dinimiz, evreni değişken her an gönülleri saran merhametle yaklaşan derdi ile ilgilenen yapmıştır ve yapmaya da devam edecektir.
 
İslam dininden başka dertleri kederleri çözüme kavuşturan insanı saran, hatta sarın diyerek ona misyon yükleyen, kavramlar insanlar değişse de sakın değişme bu görev senindir ölene hatta kıyamete kadar görevindir diyen başka güzide bir din yoktur. Her daim kargaşa kaosu ile ortalıkta fırtına estirenlerin haddini İslam’la bildiren biz Türkler, bazen bu milli duydu ve coşkularımızı kazanca dönüştürmek için filimler çevirerek kasasını doldurmaya çalışsa da, bunun gerçek bir samimiyet olmadığını, aziz milletimiz anlayarak suratına bir tokat vurmuştur. Örneğin medyada duyurulan bu tokat ve yere dikey çakılma hakkında bol bol haberler var. Buyurun okuyalım.
 
“*Yapımcılığını “Zulüm 1453’te başladı” sloganlarının duvarlara yazıldığı Gezi kalkışmasında boy gösteren Gezici senarist Ercan Mehmet Erdem’in üstlendiği, proje sürecinde ise skandallarla gündeme gelen “Mehmed: Bir Cihan Fatihi” adlı diziye en büyük cevabı yine millet verdi. Dizi yayınlandığı Kanal D’de ekranlarında reytinglerde çakılarak yayından apar topar kaldırıldı. Ayrıca Fatih Sultan Mehmed’i anlattığını iddia eden dizi tarihi çarpıklıklarıyla da ön plana çıkıyordu.
 
Milleti sömürenlere millet tokadı yapıştırdı: Eski Türkiye yok artık!
 
Kalitesiz de olsa ‘her yapımımız izlenir’ diyerek milleti kendilerince ‘koyun’ zannedenler için eski Türkiye artık çok geride kaldı. Türkiye’de yıllardır millete ‘göbeğini kaşıyan adam’ muamelesi yapanlar durumun hiç de böyle olmadığını milletten yedikleri tokatlarla öğreniyorlar. Milletin değerlerini sömürerek milyonlarca lira kazanarak ceplerini doldurmayı hedefleyenler şok üstüne şok yaşıyor.
 
Türkiye’de milleti kolayca yönlendirebileceklerini zanneden kesimler eski Türkiye kafasıyla yapımcılığını üstlendikleri projelerde hüsran üstüne hüsran yaşıyor. Milletin değerleriyle asla barışmamış ancak milletin değerlerini kullanarak prim yapmaya çalışanlara millet tokadı tek tek indiriyor.
 
MİLLETİN DEĞERLERİNİ SÖMÜRENLERE TOKAT!
 
Yapımcılığını “Zulüm 1453’te başladı” sloganlarının duvarlara yazıldığı Gezi kalkışmasında boy gösteren Gezici senarist Ercan Mehmet Erdem’in üstlendiği, proje sürecinde ise skandallarla gündeme gelen “Mehmed: Bir Cihan Fatihi” adlı diziye en büyük cevabı yine millet verdi. Dizi yayınlandığı Kanal D’de ekranlarında reytinglerde çakılarak yayından apar topar kaldırıldı. Ayrıca Fatih Sultan Mehmed’i anlattığını iddia eden dizi tarihi çarpıklıklarıyla da ön plana
çıkıyordu.
 
Öte yandan askerliğini bedelli olarak yapmış olmasına rağmen ‘Can Feda’ adında ‘asker’ filmi çeken Burak Özçivit de gişelerde umduğunu bulamadı. Milyonlarca lira zarara uğradığını söyleyen Özçivit, bunun etkisinden uzun bir süre çıkamayacağını belirtti. Afrin harekâtının yürütüldüğü ve terörle mücadelede tarihin görüp göreceği en büyük mücadelenin verildiği bir dönemde milletin milli duygularını sömürerek köşeyi dönmek isteyenlere millet yine prim vermedi.
 
Türk sinema ve medya dünyasını adeta çöplüğe dönüştüren başarısız yapımlar eski Türkiye’de başarısız da olsa izlenebiliyordu. Böylece karakter fukarası kişilikler ünleniyor, batıdan gelen adetler ‘moda’ adı altında milletin kültürünü yozlaştırmak ve suni gündemler oluşturmak için ülkeye servis ediliyordu. Türkiye’nin sanatta, teknolojide, ekonomide gelişmesini istemeyen batılı devletler bunun için medyayı önemli bir araç olarak görüyordu. Bu durumun artık böyle olmadığı son zamanlardaki başarısız yapımlara olan ilginin azlığı gösterdi.
Hülya Avşar’ın kendi hayatını anlattığı ve geçtiğimiz cuma günü vizyona giren rezil filmi “Selfi”, ilk üç günde sadece 1302 kişi tarafından izlendi. Avşar filmin afişinde ise kendisinin çıplak fotoğrafını kullanılmıştı. Ucuz yapımlarla milletin ilgisini çekebileceğini zannedenler yine milletten unutmayacakları bir tokat yemiş oldu*.” (Alıntıdır)
 
Milletimizin asil duygularını kendi kazanma hırsıyla ritmik bir havaya sokarak samimiyetsizce yaklaşanlara milletimiz sakın yaklaşma, önce niyetini samimiyetini düzelte gel diyerek cevabı çok güzel vermiş oldu. Hayatın ritmik gülümsemesinin içinde açan güllerin başında öten bülbülü alarak, baykuşu yerleştirenler asıl niyetiniz niyetsizliğiniz ortaya çıkmıştır, artı eski Türkiye ve eski düşünceli insanımız yoktur, zeytin dalıyla yeşeren, Fırat kalkanı ile kalkan olan iman dolu sinesi ile yeniden dirilten İslam’la, tüm niyetsizlikler anlaşılır ve görülür olmuştur.
 
Hayatın ortasına biraz dağınıklık serperek hayatımızı dağınık yaşamamızı isteyen o iç ve diş düşman ey batı ve batılı, artık dağınık yaşamak sizin hakkınızdır diyerek, tüm dağınıklıkları toplamaya geliyoruz haberiniz olsun. Hayatın insana varmanın püf noktasını küfe çevirmeyi şiar edinen ey batı ey niyetsizler, bizdeki imanın bakış ve görüş açısıyla o püf noktasını, küf noktasına asla çevirerek ortalığı kokutamayacaksınız, hayatın her alanında insan birikim ve duygularını zenginliğini sömürerek ben bu hayatın ortasında istediğimi yapamazsam içinde olamazsam, kopsun kıyamet diyerek yola çıkanlar, sizlerin kıyameti kopmuştur bilesiniz, dönün arkanıza bakın, lakin bu kıyametinde kaçışı yoktur, farklı bakış açısına görüşlere tahammül edemeyen ey batı ve uşakları kapattığınız her kapıyı bizler açarak, farklı bakış ve görüşlerin açık kapısından esen rüzgârlarla sizlerin kıyametini izleyeceğiz ve izlemeye de başladık bilesiniz vesselam.
 
Mehmet Aluç
 
*www.dünyave gercekler.com ‘dan alıntı yapılmıştır.
( Hayatın Ortasına Biraz Dağınıklık Serperek... başlıklı yazı kul mehmet tarafından 5.05.2018 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.