Makale / Araştırma

Eklenme Tarihi : 8.05.2018
Okunma Sayısı : 1241
Yorum Sayısı : 0

HIRS FELAKETTİR.

     Bediüzzaman Said Nursi buyurmuş ki, "Hayat-ı içtimaiyeye sahip olan mübarek karınca dahi, güya hırs vasıtasıyla ayaklar altında kalmış, ezilir. Çünkü kanaat etmeyip, senede birkaç tane buğday kâfi gelirken, elinden gelse binler taneyi toplar. Güya mübarek arı, kanaatinden dolayı başlar üstünde uçar. Kanaat ettiğinden, balı insanlara emr-ilahi ile ihsan eder, yedirir." (28. Mektup)

     Zengin insan çok şey ister ama Hırslı insan her şeyi ister. İsteklerinde bir sınır yoktur. Her işte sınır tanımamak ve ihtiras bir felakettir. İslamiyet tevekkül ve teslimiyet dinidir. Günümüzde pek çok insan, mal konusunda çok hırslı…. Daha çok para kazanayım, daha çok malım mülküm olsun, daha çok şan, şöhret sahibi olayım diyerek, büyük bir telaş içinde boş, tatminsiz ve mutsuz bir hayat yaşamakta ve farkında olmadan tükenmektedirler.

     Hırsın her türlüsünün sonu hüsrandır. “Balık denizde yaşar amma, denizi içmez diyor “ Mevlana. Gemi, denizde gider amma, suyu içine alırsa batar. Para da bizler için deniz gibi olmalı. Para sevgisi, hırsı içimize girerse batarız.

     Rızkı veren Allah’tır yeter ki ona tevekkül edelim.

65/TALÂK-3: Ve yerzukhu min haysu lâ yahtesib(yahtesibu), ve men yetevekkel alâllâhi fe huve hasbuh(hasbuhu), innallâhe bâligu emrih(emrihî), kad cealallâhu li kulli şey’in kadrâ(kadren).                                                                                                                                         Ve hesap etmediği (aklına gelmeyen) bir yerden onu rızıklandırır. Kim Allah'a tevekkül ederse, artık ona O (Allah) kâfidir. Muhakkak ki Allah, emrini (işini) yerine getirendir. Allah her şey için bir kader tayin etmiştir.

     Ve tüm canlıların rızkını Allah garanti etmektedir.

11/HÛD-6: Ve mâ min dâbbetin fil ardı illâ alâllâhi rızkuhâ ve ya'lemu mustekarrehâ ve mustevdeahâ, kullun fî kitâbin mubîn(mubînin).                                                                                                          Ve yeryüzünde yürüyen bir canlı yoktur ki; onun rızkı, Allah'ın üzerine (Allah'a ait) olmasın. Ve onun karar kıldığı (kaldığı) yeri ve onun emanet (geçici) durduğu yeri bilir. Hepsi Kitab-ı Mübîn'dedir.

     Allahütealâ, bütün canlıların ve özellikle insanların rızkını garanti etmiştir. Bitkiler de dahil olmak üzere her varlığın rızkı Allah'a aittir. İnsanlar ve hayvanlar, rızık almak ve rızığı elde etmek ve onu yemek suretiyle tüketirler. Bitkiler, klorofil özümlemesi yaparak köklerinden aldıkları suyu, güneşin enerjisini ve havadan aldıkları karbondioksiti kullanarak karbonhidratları vücuda getirirler, besinlerini elde ederler. İnsanlar da ya karbonhidratları ya da proteinleri yerler.

     Bütün canlıların rızkını Allah tekeffül etmiştir. Allah verir. Ama kul, o rızkı elde etmek için harekete geçmeyip de ölümü tercih ederse, o da onun bileceği şeydir. Burada, Allahütealâ'nın açıkladığı bir husus var: "mustekarrun" ve "mustevdarrun."

     Bir kişinin geçici olarak, emaneten bulunduğu yer, mustevdarrundur. İnsanlar, Dünya adı verilen bu gezegende geçici bir süre yaşarlar. Ama onlar için karar kılınacak yer, mustakar oldukları, devamlı kalacakları yer, cennet veya cehennemdir. Dünya hayatı geçici bir zevkten ibarettir, geçici bir hayattır ama ahiret hayatı kalıcıdır. Allahütealâ, dünya hayatının standartlarına "mustevdar", cennet veya cehennem hayatının standartlarına da "mustakar" diyor. Ahiret hayatı kalıcı, devamlı olan, stabl olan; dünya hayatı ise geçici bir hüviyet taşır.

     Allah hangi davranış biçimini gösterecek diye imtihan etmek için, dilediğini zengin kılar, dilediğini fakir.

13/RA'D-26: Allâhu yebsutur rızka li men yeşâu ve yakdir(yakdiru), ve ferihû bil hayâtid dunyâ, ve mal hayâtud dunyâ fîl âhıreti illâ metâ’u(metâun).                                                                                                           Allah, dilediği kimseye rızkı genişletir ve daraltır. Onlar, dünya hayatı ile sevinirler (ferahlanırlar). Dünya hayatı, ahiret hayatı yanında (geçici) bir metadan başka bir şey değildir.

     Peygamber Efendimiz hasır üzerinde uyurmuş. Abdullah b. Mesud bir gün O'na (s.a.v.) demiş ki, "Anam babam sana feda olsun Ya Resulüllah! Sana yumuşak bir döşek edinsek?" Peygamber Efendimiz, "Benim, dünya ile olan misalim, halim, bir ağacın altında biraz gölgelendikten sonra onu bırakarak yoluna devam eden bir süvarinin misali, gibidir" buyurmuş.

     İnsan eğer Allaha teslim olup tevekkül sahibi olmazsa, doymak bilmeyen bir mahlûktur. İster ki bütün dünya onun olsun. Hâlbuki ne yapacak dünyayı? Yiyeceği birkaç lokma...

     Allah dostu bir zat, müridine demiş ki, "Bu bahçeye meyve ağaçları dik." delikanlı da söyleneni hemen yapmış. Ağaçlar hızla büyümüş ve gelişmiş. Bol bol meyve vermiş. Delikanlı ağaçlara ve dallara adeta hürmet eder olmuş. O Allah dostu zat, bir gün müridini ziyarete gitmiş. Bakmış ki sürekli bahçeyle meşgul oluyor. Ağaçların dallarını kırarak yere atmış. Müridi dehşet içinde, "Aman Efendi Hazretleri bir hata mı yaptık?" diye sormuş. O da, "ben sana, ağaçları bahçeye dik dedim, kalbine değil!" diye sitem etmiş.

     Hırs, yani sınırsız büyümeler organlarımızdan bitkilere kadar her şeyde felakettir. Allah, yağmurun aşırı yağmasına engel olmazsa, sel felaketleri olmakta. Ama yağmur gerektiği kadar yağarsa  yeryüzüne rahmet oluyor. Rüzgârdaki aşırı esmeye engel olmazsa hortumlar ve tayfunlar olup felaketlere sebep olmakta.  Ama rüzgârlar normal olarak estiklerinde bulutları taşımakta ve havayı temizlemektedir...

 

Allah razı olsun.

Burhan AKSU

 

( Hırs Felakettir. başlıklı yazı mihrimah tarafından 8.05.2018 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.