Ölü gözleri yine kıyıya vuran şehrin
Siluetine en yakın,
Aslına uzak
Düş seslerine alabildiğince
Yüreğin kurduğu tuzağa yakalanan
Ses misali.
Ölüp de iç sesin haykırışı
İçine düşülesi hicapların
Aykırılığına dönük yüzünde
İştigal ettiğine dair ne çok söylenti
Aslına ihanet ettiğinin
Gerekçesi hangi duygu benzeri
İllet yine zehrine vakıf bir çiçeğin
Aşka biat
Yas’a dayalı inkârın
Ön sözü.
Belki belirsizliğin çeperinde
Tozutan düşüncelerin
İçinde koşuşan ne çok ayrıntı
Yine yükümlü bir beyit
Tüm meali kapsama alanında
Ömürlük yanılgılardan çıktığın
Her yolda
Varmayı tehir ettiğin
Çıkmazların indinde
Kayıp sevdaların nazire
Yaptığı her şiiri
Yüklenmişken kendince.
Şimdi vaktidir:
Ismarlama aşkların da tecellisidir
Her ayrıkotu;
Her yanlı nota;
Her vakur deyiş
Belki’lerin nazarında
Ne çok vazgeçiş
Yine andığın o ritüel
Hem de en heybetlisinden
Serzeniş yine kopup içinden
Varmak değil
Sonlanmak muhtevası
Üstelik öykündüğün dillerde;
Övündüğün ne çok haşmetli vasıf
Kayda değer sözüm ona
Beylik rotasında ikircikli nefsin.
Telaşların öbeği şiirler;
Aşkların mevsim bildiği
Küçük ölçekli şehirler;
Damarında kandansa
Hatırına sevdiklerinin
Kutsarken Tanrı her ruhu
Yine beylik tükenişlerin çapağı
Kayıp yarımadaların başşehri
İnsan tuzağı bunca geçişi
Sonlandırmakla mükellef
Adı çıkmış bir kez insana.