Zikrimi uyutan fikrime düşüp de yolum
ez kaza
Zamana minnet borcum yok mademki
Hangi yalanı sunmalıyım şeytana?
Göğün örtüsünün altında saklı
kanatlarım
Eşref saatimi de uyuttum gitti
İçimde muteber bir acı.
İğne deliğinden görüyorum rüyalarımı
Dünya dediğin ise kocaman bir düş
sepeti.
Uyumsuz notalar araklıyorum
Sol anahtarında sevdalı bir kız
çocuğu belliyorum
İçimdeki o hulasa boşluğu.
Derinlerin merhalesinde
Bitimsiz bir yangın
Biteviye çöreklenen hüzün
Demli bir çay misali
Soğuğun çeperinde
Şeker atmadığım şiir nöbetleri.
İçimlik imgeler
Somurtkan mizacım
Savruk gölgeler
Geç kalmışlığım…
Eşrafım pek bir kaygılı
Ve kaypak düzenek.
Teyellediğim aklımı yitirdiğim an
Dolacak mademki miadım…
Çömeliyorum yüzümdeki çiller
dökülürken
Gamzesi kayıp şehirler görüyorum
Gezdiğim her şiir şiir yürek.
Zamları uyutulmuş kepaze söylemler
İçindekini görmeden etrafını kötü
gözle süzenler…
Değil de artık umurumda
Satır başı yaptığım her duygu
Ne özel ne kayıp nazarımda.
Duyuyorum sakil sesleri.
Uymuyorum düzene.
Savuruyorum mahrem sitemleri
Dengimde olmadık bir çehre
Sözcüklerin tekelinde kala kalmışlığı
nefsin
Zulmü baş tacı yapmış ne çok kirli
kisve.
Beyhude kelamın zararından mı dönsem
de kar
Misal: unutulduğum güzergâhta
Bir el verseler içimdeki yetim köze.
Ah’larımla daralıyorum
Dualarımla feraha çıkıp
Düzlüğe düşüyor yolum sabahın ilk
ışıklarında
Oysaki soyut bir rahlede
Donanımlı yüreğim
Beyitler mi garez de ne
Sonrası dilsiz satırlar ve
Müptelası olduğum o saydam boşluk.
Hadi çevirin beni yolumdan
Sanır mısınız ki uyarım size?
Uyumsuz naşımda
Bir sela vakti
Görmeden istiflediğim ne çok şiir
Aslında
Yazmayı unuttuğum
Bir avuç mutluluk niyetine her şiir.