Vay be ne ezeli rekabet imiş, ne maçmış? Yazık, gerçekten çok yazık! Ne
Fenerbahçe'ye ne de Galatasaray'a yakışmadı bu yaşananlar... Ne oldu
sportmenliğe, centilmenliğe? Saygıyı, sevgiyi ev de bırakıp da öyle mi geldiniz
maça?
Hani siz, ezeli rakip, ebedi dost idiniz? Nasıl da böyle futbol uğruna
birbirinize tekme tokat, yumruk ile küfürler ile giriştiniz. Hani o Mustafa
Kemal Atatürk'ün yurdu emanet ettiği gençlik ki O da ''Ben sporcunun zeki çevik
aynı zamanda ahlaklısını severim.'' dememiş miydi?
Bu tür olayların önlenmesi için, ivedilikle ne yapılması gerekiyorsa
yapılmalı... Kulübün adı, ne olursa olsun, sebebiyet verenler en ağır biçimde
cezalandırılmalı, gerekiyorsa futbolculuk ve antrenörlük hayatları da
bitirilip, lisansları da iptal edilmeli... Yeter artık yeter... Futbol
müsabakasına mı gidiyoruz, savaşa mı belli değil? Böyle bir spor karşılaşması
izlemek istemiyoruz...
Sahalarda yaşanan bu saçmasapan olaylardan dolayı sadece bizim ülkemizde değil
bütün dünyada insanlar futboldan soğuyorlar. Fanatikliğin sınırı da yok...
Fanatikleri anlamak da gerçekten zor. Takımı kazansa dünyanın en mutlu insanı,
takımı kaybetti mi adam neredeyse hayattan beziyor, yemek yiyemiyor, su bile
içemiyor...
Hangi takımı tutuyorsanız tutun, eğer ki sağlam dik durmasını bilen bir
insansanız, kavga gürültü ve bir dolu aymazlıklar kimden gelirse gelsin
eleştireceksiniz mutlaka... Benim takımım yapmaz, diye bir şey yok. Çekilen
videoları İnternet de izleyince utandım gerçekten. İçimden ''Herhalde bunlar
Galatasaray ile Fenerbahçe boks takımlarının maçı olsa gerek.'' dedim. İyice
izleyince öyle olmadığını anladım. Olaylara çanak tutanlara ağır cezalar
verilmeli ki bir daha böyle olaylar yaşanmasın. Yoksa böyle devam ederse, bir
iki seneye Türk Futbolu da biter, futbolcularda hem maddi hem de manevi olarak
sürünürler...