/…Yine gelmeyeceksin değil mi ?

Yine göçmen kuşların

Dönüş mevsimlerini gözleyecek çocukluğumuz…/

 

 

Hani mevsim dönümlerinin

En kestirme köşe başı dönüşlerindeki fahişeler gibiydin sen ,

Sokağın her keskin kıvrımından duyuyordun sesimi hani ?

Yada

Mahallenin her seslenildiğinde koşan

Kahraman bakkalıydın ?

Ve hani,

Emziremediğim zaman acıları

-Kalmadığı zaman yani yancığımda şiir-

Balkondan sallanan sepetime işleyecektin

Veresiye sattığın uçurtmaları…

 

 

Gelen ve gelmeyen aynı testinin zehri demek ,

Demek

Aynı hani’lerin

Ayrı demek ki’lerinden teşekkül ediyoruz bugünü,

Dünün olmamışlığı kadar kat’i

Yarının yaşanmışlığı kadar kavi bir hâl bu;

Filhakika doğru söylüyorum,

Müfit ne zaman bana yalan söylemiş ki ? ? ?

 

 

Billahi doğru söylüyorum ;

Çamurumdan karılma testilere yemin olsun ki

İçimdeki belirsizliğin imgeleridir

Bu manasız, müteşair serzenişler ;

Olmamış sandığın tüm oluşların

Yaşanmamış tüm masalların

Evsiz barksız sahte kahramanların

Ve var olmuş tüm yok oluşların üstüne dönüyor beşer ;

İnanmasan da

Göğsümdeki uçurtmaların kayması şahit ;

Oysa biliyorum ki

Sen de inanmıyorsun Macit ! ! !

 

 

Şimdi hangi bilinmez dehlizin dibinde yudumluyorsun rakını ?

Demek ki deyişlerinin müsebbibi

Hangi hani’li cümlenin sövgüsü pelesenk dilinde ?

Ve yıldız kaymalarının eksen hesabını yapar gibi

Hangi enlemin

Boylamsal şiirerini yazıyorsun demek ki’lerin ile…

 

 

Sen bilirsin Macit

Söyle hadi;

Hangi acı bu kadar yakıyor içimizdeki ayran izlerini

Mevsimlik pamuk işçilerinin acılarını

Hangi hikayede anlatıyor şairler ?

Musalla üstünde yıkanmamış ölülerin

Kefen bağları ile

Hangi imamlar bağlıyor kaderi ?

Ve hangi neşe bitirecek

İçimdeki bu manasız seramoniyi ?

 

 

Dedim ya

Sen bilirsin…

Tercih ve tecrit arasında

Sıkışmış tümcelerin sırrı,

Yaşa/ya/madıklarının hakkı

Ve yaşa/ma/dığına inandırdıklarının borcu için anlat..

Sadece sen bilirsin Macit

Söyle hadi ;

Ne zaman cevaplanır  bu münacat ?

 

 

 

Toprağımdan karılan testiler üzerine and olsun !

Bildiğim tümcelerin üstüne örtülü toprağın kokusu kadar

Keskin ve kesif tüm düşlerim…

Küfürlü imgelerin,

Sahipsiz P/iç cümlelerin

Ve efsanevi teranelerin iyesi üstüne and olsun ki

Anlattığım ne varsa yalandı şimdiye değin…

 

 

/…sessiz olalım Macit ;

Toprağımdan karılan testilerde susması kadar bir çiçeğin…/






İkibinonsekiz'in Aralık'ı

İstanbul...

( Toprağımdan Testiler Karılıyor - Ix başlıklı yazı Erkut Durmuş tarafından 25.12.2018 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.